Esas No: 2013/2072
Karar No: 2013/5603
Karar Tarihi: 01.04.2013
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/2072 Esas 2013/5603 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkili banka ile dava dışı ... İnş.Turz.Gıda Tem.ve Otom.San.ve Tic.Ltd.Şti arasında 21.09.2011 tarihli genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı ..."ün sözkonusu krediye müteselsil kefil olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla davalının da içinde olduğu tüm borçlular aleyhine Ankara 10. İcra Müdürlüğü"nün 2012/4756 esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, davalının sözkonusu kredi sözleşmesinde imzasının bulunmadığından bahisle borca itiraz ettiğini, her ne kadar 21.09.2011 tarihli genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinde davalının imzası eksik gözükmekteyse de sözleşmenin ayrılmaz parçası olan ""geri ödeme planı""nda davalının müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğunu, bu nedenle davalının kredi borcundan sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili bankanın dava tarihi itibarıyla davalıdan 28.177,82 TL alacaklı olduğunun tespiti ve dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı banka tarafından yapılan kefalet sözleşmesinin yapım aşamasında müvekkiline önce ödeme planlarının imzalatıldığını, daha sonra sözleşmeyi imzalaması gerektiğinin söylendiğini, müvekkilinin sözleşmeyi okuduktan sonra koşulların kendi aleyhine olması nedeniyle kefil olmaktan vazgeçtiğini bildirerek sözleşmeyi imzalamadığını, davalının ödeme tablosunu imzalamış olmasının kredi sözleşmesinin kabulü anlamına gelmeyeceğini, ödeme tablosunda kredi sözleşmesinin kabulüne ya da borçlular arasında müteselsil sorumluluk olduğuna dair ibare bulunmadığını belirterek, davanın reddine ve % 40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; kredi sözleşmesine kefalette kefilin kefalet limitinin ve kefil sıfatıyla sorumluluklarının belli olması gerektiği, buna yönelik kredi sözleşmesinde davalının imzasının olmadığı, taksitli ticari kredi ödeme planı imzalı ise de hangi kredi sözleşmesinin eki olduğunun belirtilmediği, TBK"nun 583. maddesindeki (eski Borçlar Kanunu madde 484) koşullar oluşmadığından davalının davanın dayanağı kredi sözleşmesinden kaynaklı borçtan sorumlu olamayacağı, işbu davada davalının kefil sıfatı ile sorumlu olamayacağı kanaatine varıldığı gerekçesiyle, davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine ve davalının, davanın niteliği ve dosya kapsamı itibariyle yasal koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 01.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.