Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/1983 Esas 2013/5598 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1983
Karar No: 2013/5598
Karar Tarihi: 01.04.2013

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/1983 Esas 2013/5598 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davanın konusu, müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza atan davalının, borcun ödenmemesi sebebiyle yapılan takibe haksız itiraz etmesi ve takibin durmasıdır. Davacı banka, itirazın iptali ve takibin devamı ile %40 icra inkar tazminatı talep etmiştir. Davalı, borçlu olmadığını iddia etmiştir. Mahkeme, alınan bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, karar gerekçesi yerinde gösterilmemiştir ve bu durum Anayasanın 141, HUMK'nun 388 ve HMK'nun 297/c ve 27/c maddelerine aykırılık teşkil etmiştir. Bu nedenle hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri: Anayasa'nın 141/3, HUMK'nun 388, HMK'nun 297/c ve 27/c. Bu maddeler, mahkeme kararlarında tarafların iddia ve savunmalarının özeti, mahkemece toplanan delillerin tartışılması, red ve üstün tutma nedenleri, görülen vakıaların hukuki sebeplerle açıkça gösterilmesini zorunlu kılmaktadır.
19. Hukuk Dairesi         2013/1983 E.  ,  2013/5598 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili; 09.05.2008 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi"nde davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzasının mevcut olduğunu, asıl borçlu ... tarafından kredi borcunun vadesinde ödenmemesi sebebiyle hesabın kat edilerek keşide edilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine, müvekkili bankanın alacağının tahsili amacıyla yapılan takibe davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, dava dilekçesi ekli meşruhatlı duruşma gün ve saatini bildiren davetiye kendisine usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemiş, davalı vekili 06.08.2012 tarihli dilekçesinde; dava dışı borçlu ... ile davacı banka arasında yapılan ödeme planından müvekkilinin haberdar edilmeyerek kanuna aykırı şekilde temerrüde düşürülülerek borçlandırılmaya çalışıldığını belirterek, davanın reddine ve % 40"dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, alınan bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun bulunduğu ve hükme esas alındığı belirtilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Anayasanın 141/3 maddesi "bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. HUMK"nun 388, HMK"nun 297/ c ve 27/c maddelerinde ise mahkeme kararlarında her iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, red ve üstün tutma nedenleri sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin açıkça gösterilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır.
    Yerel mahkeme kararında davanın kabulüne ilişkin gerekçeler karar yerinde gösterilmemiştir. Bu hal Anayasanın 141, HUMK"nun 388 ve HMK"nun 297/c ve 27/c maddelerine aykırılık teşkil ettiğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara