Esas No: 2020/4845
Karar No: 2022/14417
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/4845 Esas 2022/14417 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2020/4845 E. , 2022/14417 K.Özet:
Mahkeme, bir sanık hakkında dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü vermiştir. Mahkeme, davaya katılan bir bankanın, doğrudan zarar görmediği için usulsüz olarak verilen katılma kararının hükmü temyiz yetkisi vermediğine karar vermiştir. Savcı ve sanığın temyiz itirazları da reddedilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise; 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nin 317. maddesi ve 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi ve Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı gösterilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
1-Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılan ... A.Ş. vekilinin temyizinin incelenmesinde;
Sanığa yüklenen resmi belgede sahtecilik suçundan doğrudan zarar görmeyen ... A.Ş.nin davaya katılma hakkı bulunmadığı gibi usulsüz olarak verilen katılma kararının da hükmü temyiz yetkisi vermeyeceği anlaşılmakla; şikayetçi banka vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik Cumhuriyet savcısnın ve sanığın temyizinin incelenmesinde;
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 19.10.2012 tarih ve 2012/57092 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında dolandırıcılık suçundan da kamu davası açıldığı halde hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, mahallinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA, 14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.