Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/5027 Esas 2022/14370 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından açılan sahte plaka kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin davada, suça konu plakaların yasal unsurları taşıyıp taşımadığı ve aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının hakim tarafından belirlenmesi gerektiği ancak bu incelemenin eksik yapıldığı gerekçesiyle mahkumiyet hükümleri bozuldu. Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 30. maddesine göre, tescil plakalarında, işlemi yapan tescil kuruluşu ile plaka basım işlemini gerçekleştiren kuruluşun mühürlerinin bulunması gerekmekte olup, 09.09.2011 tarih ve 28049 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 3. maddesiyle yapılan değişiklikle yalnızca plaka basım işini gerçekleştiren kuruluşun mührünün bulunması zorunlu hale getirilmiştir. Ayrıca 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi


1) Sanıkların sahte plaka kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 16.12.2014 tarihli uzmanlık raporunda, suça konu plakaların resmiyet kazanması için gerekli olan soğuk mühür izlerinin bulunmadığının belirtilmesi karşısında; suç tarihinden önce yürürlükte bulunan 18.07.1997 tarih ve 23053 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 30. maddesine göre; tescil plakalarında, işlemi yapan tescil kuruluşu ile plaka basım işlemini gerçekleştiren kuruluşun mühürlerinin bulunmasının, anılan maddede 09.09.2011 tarih ve 28049 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 3. maddesiyle yapılan değişiklikle de bu tarihten itibaren yalnızca plaka basım işini gerçekleştiren kuruluşun mührünün bulunmasının zorunlu olduğu, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu nazara alınarak; suça konu araç plakalarının duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle özellikleri tutanağa geçirilip yasal unsurları taşıyıp taşımadığı ve aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığı gerekçeli kararda tartışılıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken eksik incelemeyle mahkumiyet hükümleri kurulması,
2- Kabule göre de;
a) Adli emanette kayıtlı suça konu plakaların denetime olanak verecek şekilde dosya içinde bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi, yasaya aykırı
b) 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.