Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7457 Esas 2022/1823 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7457
Karar No: 2022/1823
Karar Tarihi: 14.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7457 Esas 2022/1823 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin verdiği bir karar, davalı tarafından istinaf edilmiş. İstinaf istemi esastan reddedilince, davalı vekili Yargıtay'a başvurmuş ve temyiz dilekçesi kabul edilmiş. Temyiz incelemesi sonucunda yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. Kararda, belediye tüzel kişiliğinin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğu şirketlerde, yönetim kurulunda belediye tüzel kişiliğini temsile yetkili kişiyi belirleme yetkisinin belediye başkanına ait olduğu belirtilmiştir. İlgili kanun maddeleri olarak 5393 sayılı Belediyeler Kanunu'nun 18. ve 37. maddeleri gösterilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2020/7457 E.  ,  2022/1823 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ




    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 31.10.2019 tarih ve 2019/423 E- 2019/701 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce verilen 10.09.2020 tarih ve 2020/608 E- 2020/869 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı şirketin Esenyurt Belediye Başkanlığı’na ait olduğunu, 25/04/2018 tarihli genel kurul tarafından TTK 359. maddesine göre Esenyurt Belediye Başkanlığı'nın tüzel kişiliği ve iki gerçek kişinin şirketin yönetim kurul üyesi olarak seçildiğini, genel kurulda şirket yönetim kurulu üyeliğine seçilen belediye tüzel kişiliğini yönetim kurulunda temsil etmek üzere belediye başkanın görevlendirildiğine dair belediye başkanlığı kararı üzerine şirket yönetim kurulunun 2019/3 saylı, 24.06.2019 tarihli kararıyla Belediye Başkanı Kemal Bozkurt'un Esenyurt Belediye Başkanlığı'nı şirket yönetim kurulunda temsil etmesine karar verilerek bu kararın ticaret siciline tescil ve ilanı istemiyle ...'ne başvurulduğunu, davalı ... müdürlüğünün bu talebi 01.07.2019 tarihli kararla temsilci değişikliğine ait belediye meclis kararı eklenmeli gerekçesiyle reddettiğini, bu karar üzerine davalı kuruma başvurarak yasal hakların kullanılacağının bildirildiğini, davalı kurumun bu dilekçeye cevaben verdiği 04.07.2019 tarihli cevabi yazıda T.C. Ticaret Bakanlığı'nın 15.05.2019 tarih ve 44345462 sayılı yazısı ve T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü'nün 14.05.2019 tarih ve 44335722 sayılı görüşü uyarınca bu konuda belediye meclisi kararı sunulması gerektiği gerekçesiyle tescil talebinin reddedildiğini bildirdiğini, oysa yönetim kurulunda davacı
    belediyeyi temsil edecek kişiyi belirleme yetkisinin belediye meclisine değil, belediye başkanına ait olduğunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 37. maddesi uyarınca belediye başkanının belediye idaresinin başı ve temsilcisi olduğunu, aynı Kanun'un 18. maddesinde belediye meclisinin görev ve yetkilerinin sınırlı olarak sayıldığını, bu yetkiler arasında belediyenin ortağı olduğu şirketlere yönetim kurulu üyesi belirleme yetkisinin bulunmadığını, bu yetkinin belediye başkanına ait olduğunu, davalı kurumun ret işleminin hukuka aykırı olduğunu belirterek, ...'nün 04/07/2019 tarihli, 84329644/81028-142861 sayılı kararının iptaline, 26/06/2019 tarih ve 2019/3 sayılı yönetim kurulu kararının tescil ve Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, Ticaret Sicili Yönetmeliği m.35 gereğince ve bu hükümde belirtildiği şekilde bir red kararı yazılmadığını, bu bakımdan da davanın usulden reddi gerektiğini, ticaret sicil müdürlüğünün tescil konusundaki talepleri, ilgili kanun ve ikincil düzenlemelerin kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirip sonuca bağladığını, yani yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, dava konusu olayda da mevzuata uygun bir biçimde hareket ettiğini, davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, uyuşmazlığın 31/03/2019 tarihli mahalli idareler seçiminden sonra Esenyurt Belediye Başkanı'nın değişmiş olması, 14/04/2019 tarihinde yeni belediye başkanının göreve başlamış olmasına rağmen tescil işlemlerinde temsilci değişikliğine ilişkin belediye meclisi kararı gerekip gerekmediği noktasında olduğu, belediyelerin kuruluşu, organları,yönetimi,görev ve yetki ile çalışma usul ve esaslarının düzenlendiği 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 18.maddesinde kurulan ortaklıklara veya Belediyenin bağlı kuruluşlarına temsilci atama yetkisinin belediye meclisinde olduğuna dair bir düzenleme olmadığı, yine 37.maddesinde belediye başkanının belediye idaresinin başı ve temsilcisi olarak tanımlandığı, 38. maddesinde görev ve yetkilerinin sayıldığı, buna göre belediye idaresini belediye başkanının temsil edeceği, temsilci değişikliğine ait belediye meclisinin karar alma yetkisinin olmadığının anlaşıldığı, Anayasada belirtilen normlar hiyerarşisinin uygulanarak açıklanan Belediye Kanunu'na ait amir hükümler uygulanması gerekirken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü'nün 15/05/2019 tarihli Bakanlık görüşüne üstünlük tanınmasının Anayasaya ve hukuka aykırılık taşıdığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun ilgili maddeleri değerlendirildiğinde, Kanun'un belediye meclisinin görev ve yetkilerini sınırlı olarak saydığı, kanunda belediye meclisine karar alma yetkisi verilmeyen her türlü konudaki görev yetkinin belediye başkanına ait olduğunun anlaşıldığı, bu durumda, belediye tüzel kişiliğinin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğu şirketlerde, yönetim kurulunda belediye tüzel kişiliğini temsile yetkili kişiyi belirleme yetkisinin belediye başkanına ait olduğunun kabulünün gerektiği, davalı ... müdürlüğünce, davaya konu yönetim kurulu kararının tescili talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesinin yani tescilden kaçınılmasının yasal düzenlemeye aykırı olduğu, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 14/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara