Esas No: 2020/7330
Karar No: 2022/1825
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7330 Esas 2022/1825 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7330 E. , 2022/1825 K.Özet:
Davacı kuyumcu işletmesi, bir müşterisine altın satışı yapmış ancak satış tutarı üzerinde bloke konulmuştur. Davacı banka ile yapılan görüşmeler sonuçsuz kalınca davacı dava açmış, İlk Derece Mahkemesi davalının kesinti yapma hakkı olduğunu ancak bloke koyma hakkını kötüye kullandığını belirterek kısmen kabul etmiş, davalı banka temyize gitmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, İlk Derece Mahkemesinin kararında bir isabetsizlik olmadığını ve istinaf başvurusunun reddedilmesi gerektiğini kararlaştırmıştır. HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmiştir ve HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca karar onanmıştır. HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Özet sonunda kararda geçen kanun maddeleri detaylı ve açıklayıcı bir şekilde eklenmemiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Samsun Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05.03.2020 tarih ve 2019/89 E. - 2020/202 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nce verilen 08.10.2020 tarih ve 2020/609 E. - 2020/1195 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin kuyumcu olduğunu, 28.09.2018 tarihinde ... isimli müşterisine 110.000,00 TL’lik fatura ve 2 adet kredi kartı işlemi karşılığı altın sattığını, akabinde davalı banka tarafından müvekkili şirketin hesabına 3.000,00 TL komisyon kestikten sonra 97.000,00 TL ödeme yapıldığını ancak bu miktar üzerine bloke konulduğunu, davalı banka yetkilileri ile görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine verilen dilekçeye de olumsuz yanıt verildiğini, kart hamili tarafından yapılan işleme itirazının olmadığına yönelik noter kanalıyla gönderilen ihtarnameye rağmen blokenin kaldırılmadığını, arabuluculukta uzlaşma sağlanamadığını belirterek 97.000,00 TL üzerindeki blokenin kaldırılarak 29/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, kesilen 3.000,00 TL komisyon bedelinin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile dava dışı Yiğitler Boru Profil -...ve Ortağı firmasının bankanın müşterisi olduğunu, Yiğitler Boru Profil -...ve Ortağı firmasının dava konusu olaydan 1 gün önce bankadan kredi kartı ve şifre aldığını ve davacı nezdinde işlem gerçekleştirdiğini, bu firmanın 1 hafta önce ticari faaliyetlerini durdurduğunu, davacının dükkanında 100.000,00 TL'lik mal bulunmadığını, davacının ortalama satış hacmine göre her iki firma açısında işlemin şüpheli göründüğünü, işlemin gerçekte var olmayan ve bankayı zarara uğratmak amaçlı yapıldığını, davacının basiretli tacir gibi davranmadığını ve işlemden sonra pos cihazının kapatılmasına itiraz etmediğini, muvazaalı işlemin suç teşkil ettiğini, davacı tarafından harcama itirazında bulunulduğunu, işlemin chargeback kuralları ve bankacılık uygulamaları kapsamında incelemelerinin devam etmesine rağmen davacı tarafından kötüniyetle dava açıldığını, davanın aleyhlerine sonuçlanma ihtimaline binaen davanın dava dışı Yiğitler Boru Profil -...ve Ortağı firmasına ihbar edilmesini talep ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince iddia,savunma,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı banka tarafından davacının kullanımına sunulan POS kanalıyla yapılan 100.000,00 TL'lik satış işlemi neticesinde davacı hesabından 2.150,00 TL masraf ve komisyon kesildiği, hesaba 97.900,00 TL olarak yansıtıldığı ancak bu tutar üzerine de işlemin şüpheli görüldüğü gerekçesiyle bloke konulduğu, kredi kartı harcama işleminin yine davalı bankanın diğer müşterisine ait karttan ve Türkiye içinden yapıldığı, kredi kartı harcama işleminin yurt dışı kaynaklı olmadığı, kart hamili tarafından bankaya karşı ileri sürülmüş bir harcama itirazı bulunmadığı, davalı banka tarafından işlemin şüpheli olduğu ileri sürülmüş ise de bu yönde yapılmış bir savcılık şikayeti bulunmadığı, harcama yapılan kredi kartının yine davalı banka tarafından verilmiş olması karşısında davalı bankanın harcama yapılan kredi kartı müşterisinin harcama işleminden 1 hafta kadar önce ticaretine ara vermiş olması veya ticari işlerini tatil etmiş olması savunmasına itibar edilemeyeceği, bankaların şüpheli işlem gerekçesiyle bloke koyma hakkının geniş yorumlanarak üye işyerinin ticari hayatını sekteye uğratılmaması gerektiği, kart hamili tarafından harcama itirazı bulunmaması ve chargeback kuralları gereğince 120 günlük itiraz süresinin de çoktan geçmiş olması karşısında davalı banka tarafından davacı hesabına geçen tutar üzerine bloke konulması işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı, yine taraflar arasındaki sözleşmenin 11. maddesi hükümleri ve davalı bankanın uygulamalarına göre davacı hesabından yapılan komisyon ve masraf kesintisinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 97.000,00 TL'nin 29/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu, davaya konu kredi kartı harcamasının yine davalının müşterisine ait karta bağlı ek karttan ve Türkiye içerisinden yapıldığı, kart hamili tarafından bankaya karşı ileri sürülmüş bir harcama itirazının bulunmadığı, davalı tarafından kart hamilinin şüpheli olduğu ileri sürülen işlemin yapılmasından bir hafta önce ticari faaliyetlerini durdurmuş olması nedeni ile işlemin muvazaalı olduğu ileri sürülmüş ise de savunmayı kanıtlar nitelikte bilgi ve belge ve sunulmadığı, 120 günlük itiraz süresinin de geçmiş olduğu, bankanın şüpheli işlem gerekçesi ile hesaba bloke koyma hakkının üye iş yerinin ticari hayatını sekteye uğratacak şekilde geniş yorumlanmaması gerektiği, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine aşağıda yazılı bakiye 4.969,32 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 14/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.