Esas No: 2020/10311
Karar No: 2022/9262
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/10311 Esas 2022/9262 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/10311 E. , 2022/9262 K.Özet:
Balıkesir 5. Asliye Ceza Mahkemesi, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hüküm vermiş ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermiştir. Ancak tebligat işlemi usulsüz yapıldığı için kararın kesinleşmediği ve yapılan işlemlerin hukuki geçerliliğinin bulunmadığı belirlenmiştir. Sanığın temyiz dilekçesi, itiraz dilekçesi niteliğinde kabul edilerek dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iade edilmiştir. Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi ve fıkrası incelendiğinde, gerçek kişilere yapılacak tebligat için iki aşamalı bir yöntem benimsenmiştir. Bunlar; öncelikle bilinen en son adres esas alınarak normal tebligatın çıkarılması ve aynı kanunun 21/2. maddesi uyarınca tebligatın bilinen en son adrese yapılmasıdır. Bu kapsamda, tebligatın MERNİS adresine yapılması yeterli değildir.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : BALIKESİR 5. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
Dosya incelendi
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın yokluğunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin gerekçeli kararın sanığın MERNİS adresine doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi kapsamında çıkarılarak tebligatın muhtara teslim edildiği anlaşılmış olup; Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntemin benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, mercii tarafından tebligata Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı hükmedilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması karar tebliğinin usulsüz olduğu anlaşıldığından kararın kesinleşmediği, buna bağlı olarak Mahkemenin daha sonra yapmış olduğu işlemlerin hukuki geçerliliğinin bulunmadığı ve "yok" hükmünde olduğu anlaşıldığından, sanığın temyiz dilekçesinin 21/11/2013 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik itiraz dilekçesi niteliğinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca verilen, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, aynı maddenin 12. fıkrasına göre temyizi mümkün olmayıp, itiraza tabi olması nedeniyle, sanığın bu konudaki temyiz isteği itiraz olarak kabul edilerek merciince karar verilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 19/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.