Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/1997 Esas 2022/14442 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sahtecilik suçlarındaki aldatıcılık niteliğinin belgelerin incelenmesiyle belirleneceği ve zincirleme suçun sadece farklı zamanlarda veya farklı kişilere karşı işlendiği durumlarda oluşacağı belirtilmiştir. Ancak kararda, suça konu belgelerin farklı zamanlarda düzenlenip düzenlenmediği konusunda yeterli delil olmadığına rağmen zincirleme suç hükümlerinin uygulandığı ve 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi uygulamasının Anayasa Mahkemesi iptal kararı sonrasında yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuş ve sanık için hüküm verilememiştir.
5237 sayılı TCK'ye göre:
- 43. madde: Zincirleme suç hükümlerinin uygulanacağı durumları belirtir.
- 53. madde: Örgütlerin faaliyetleri nedeniyle işlenen suçlarda hükümlerin uygulanması ve örgütlü suçlarla mücadeleye ilişkin tedbirleri düzenler.
- 61. madde: Resmi belgede sahtecilik suçu için cezayı belirler.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi


1)Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu nazara alındığında; suça konu belge asıllarının incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının kararda tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2)Kabule göre de;
a)5237 sayılı TCK'nin 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı, olay tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre, suça konu motorlu araç trafik belgesi ve motorlu araç tescil belgesinin farklı tarihte düzenlendiğine dair delil bulunmadığı ve aynı anda Edremit İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Denetleme Büro Amirliği'ne verilerek kullanıldığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nin 43. maddesi kapsamında zincirleme suç koşullarının oluşmadığı, ancak suça konu belge sayısı da nazara alınarak 5237 Sayılı TCK'nin 61. maddesi uyarınca alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.