Esas No: 2021/2827
Karar No: 2022/1866
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2827 Esas 2022/1866 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2827 E. , 2022/1866 K.Özet:
Birleşen bir dava sonucunda davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketteki hisselerinin düşürüldüğünü iddia ederek olağan genel kurul toplantısının gerçersizliği, tüm kararların yok hükmünde olduğunun tespiti, iptali, ilan ve tescili, kararların yürütülmesinin tedbiren durdurularak davalı şirket hisseleri üzerine davalıdır şerhi konulmasını talep etmiştir. Davalı vekili ise sermaye artırımının müvekkili şirket için zaruri olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiş ve Daire tarafından davacı yararına bozulmuştur. Davacı ve davalı vekillerinin karar düzeltme istekleri reddedilmiştir. Kararda, HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirinin karar düzeltme isteğinde yer almadığı için taleplerin reddedildiği belirtilmiştir. 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi gereğince takdiren 709,50 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacı ve davalı Ten Tour Turizm Endüstri ve Ticaret A.Ş.'den ayrı ayrı alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
BİRLEŞEN DAVA : BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2016/1034 ESAS
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 29.11.2018 gün ve 2015/691 - 2018/1088 sayılı kararı bozan Daire'nin 22.10.2020 gün ve 2019/1366 - 2020/4391 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili ve davalı Ten Tour Turizm Endüstri ve Tic. A.Ş. vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçelerinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili asıl davada, müvekkilinin %49 hissedarı olduğu davalı şirketin diğer ortağının ise %51 hisse ile ... olduğunu, müvekkiline yapılan geçerli bir tebligatın bulunmaması ve dolaysıyla müvekkilinin toplantıya katılıp kararlara itiraz hakkının sağlanmaması nedeniyle 24.04.2015 tarihlerinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan karaların yok hükmünde olduğunu, müvekkilinin toplantıya katılamaması nedeniyle TTK'nın 420. maddesi ile tanınan finans tabloları inceleme ve buna bağlı görüşmeleri 1 ay süre ile erteleme hakkını kullanmasının engellendiğini, toplantıda alınan sermaye artırımının yasal bir dayanağının bulunmadığını, TTK'nın 457. maddesinde belirtilen şekilde yönetim kurulunca bir beyan gerekçesi sunulmadığını, oysaki %160,5 oranında sermaye artırımına gidildiğini, amacın müvekkilinin üzerine düşen hisse artırım bedelini ödemeyerek şirketteki hissesinin düşürülmesi diğer ortağın payının yükseltilmesi olduğunu, alınan kararın MK'nın 2/2. maddesindeki dürüstlük kuralına da aykırı olduğunu, şirketin sermaye artışına gerçekten ihtiyacı olup olmadığı hususunda TTK'nın 459/3 ve 343. maddelerinde belirtilen bilirkişi raporunun varlığından bahsedilmeden, ve tartışılmadan karar alındığını, değiştirilen esas sözleşme maddesinin davet ve toplantı tutanağında farklı düzenlendiğini, artırma bedelinin ödenmesi konusunda taahhütte bulunmayan davacının zarara uğradığını, sermaye artırım bedelinin şirket alacaklarını karşılanması yönünde karar alınabilmesi için müvekkilinin ya da yetkilisinin bu yönde olumlu oy vermesine bağlı olduğunu, bu surette müvekkilinin şirketten olan nakdi alacağından da mahrum kaldığını, bu konunun genel kurul toplantısında tartışılmadığını, alternatiflerin değerlendirilmediğini, şirket yönetim kurulunun genel kurul kararına aykırı karar aldığını ileri sürerek 24.04.2015 tarihli olağan genel kurul toplantısının gerçersizliği, tüm kararların yok hükmünde olduğunun tespiti, iptali, ilan ve tescili, kararların yürütülmesinin tedbiren durdurularak davalı şirket hisseleri üzerine davalıdır şerhi konulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili asıl davada, çağrının esas sözleşmenin 11 ve TTK'nın 414. maddelerindeki usule uygun yapıldığını, kaldı ki çağrıdaki usulsüzlüğün başlı başına iptal nedeni olmadığını, sermaye artırımının müvekkili şirket için zaruri olduğunu, müvekkilinin %92, 80 arasında iştiraki olan ...nin yaklaşık 3 senedir sıkıntılı günler geçirdiğinden sermaye artırımı yapılması gerektiğini, bununla ilgili Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün ihtarının bulunduğunu, sermaye artışı ile şirketin borcundan kurtulduğunu, konuyla alakalı yönetim kurulu kararının da mevzuata ve şirketin durumuna uygun olduğunu, davacının icranın geri bırakılması isteminin dayanaksız olduğunu savunarak davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili birleşen davada, gerçek kişi davalılar arasında imzalanmış olan Onur Air'in ve Ten Tour'un hisselerinin devrine ilişkin 09.01.2015 tarihli hisse devir sözleşmelerinin ve buna bağlı olarak yapılan tüm sözleşme ve işlemlerin hükümsüzlüğünü, ...'den ...'ya kötü niyetli ve hukuka aykırı olarak devredilen Onur Air'in %3.67 ve Ten Tour'un %51 hissesinin ...'a ait olduğunun tespitini, hisselerin ...'a iadesi ile gösterilecek kişi/kişilere devrine, bu talebimizin reddi halinde bilirkişilerce hisselerin gerçek değerinin tespiti ile bu bedelin 09.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle ödenmesini, sözleşmelerin imzalandığı 09.01.2015 tarihinden itibaren alınan tüm Onur Air ve Ten Tour genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının iptalini, dava konusu hisselerin satılması durumunda müvekkilinin ve üçüncü kişilerin telafisi imkansız zararlara uğraması söz konusu olacağı için; yargılama sonuçlanıncaya kadar dava konusu hisseler üzerine tedbir konularak satışının veya herhangi bir tasarruf işlemi yapılmasının önlenmesi ile mahkemece gerekli görülen diğer tedbirlerin alınmasını, hisseler üzerine ticaret siciline "davalıdır" şerhi konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce asıl davada verilen hüküm bakımından davacı yararına bozulmuştur.
Davacı ve davalı ...vekilleri bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekili ve davalı Ten Tour Turizm Endüstri ve Tic. A.Ş. vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekili ve davalı Ten Tour Turizm Endüstri ve Tic. A.Ş. vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 44,70 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 709,50 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacı ve davalı Ten Tour Turizm Endüstri ve Ticaret A.Ş.'den ayrı ayrı alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine,14/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.