Esas No: 2019/4686
Karar No: 2022/14531
Karar Tarihi: 15.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/4686 Esas 2022/14531 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/4686 E. , 2022/14531 K.Özet:
Sanık hakkında açılan davanın sonucunda, kambiyo senetleri üzerinde yapılan sahtecilik suçunun özel belgede oluştuğu ve hüküm kurulmasının yanıltıcı olduğu belirlendiği için karar BOZULDU. Ayrıca, TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi tarafından yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri olarak, Türk Ticaret Kanunu'nun 688/6 ve 689/4 maddeleri ve 6102 sayılı TTK'nun 776 ve 777 maddeleri hükümlerine atıfta bulunuldu. 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereği uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün bozulması kararı verildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1)Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu'nun 14.12.1992 tarih ve 1/5 ve Ceza Genel Kurulunun 24.03.1998 tarih ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu'nda öngörülen bütün unsurları taşıması gerekir. Yasal unsurları taşımayan bir senette sahtecilik yapılması halinde fiil, özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacaktır. Türk Ticaret Kanunu'nun 688/6 ve 689/4. (6102 sayılı TTK'nun 776 ve 777.) maddeleri uyarınca bonoda tanzim yerinin yazılı bulunması zorunludur, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bono tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılır. Düzenleme (keşide) yerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek ve başka yerleşim yerlerini çağrıştırmayacak biçimde açık, net ve herkes tarafından anlaşılabilir şekilde gösterilmesi gerekir. Suça konu bonoda ise, açıkça düzenleme yeri belirtilmemiş olup, senedi düzenleyenin ismi yanında da adresin yazılı olmadığından, suça konu senedin bono vasfını haiz olmayıp, özel belge niteliğinde olduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
2)TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 15.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.