Esas No: 2019/5596
Karar No: 2022/14647
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/5596 Esas 2022/14647 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/5596 E. , 2022/14647 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Sanık ...'nın yokluğunda verilen hükmün, sorgusunda belirttiği adresine 06.04.2015 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi uyarınca muhtara tebliğ edildiği, ancak 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesindeki ‘‘....Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır...” ve muhatabın adresinde bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Yönetmeliğinin 30/1. maddesindeki “...muhatap veya adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerekir.” hükümlerine aykırı olarak, tebligatta, komşu imzası, kapı numarası veya imzadan imtina beyanının da yer almaması karşısında; sanık ...’nın temyiz talebinin kabulü ile öğrenme üzerine temyizinin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK'nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip suçun sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiş, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA, 19.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.