Esas No: 2021/1301
Karar No: 2022/14621
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/1301 Esas 2022/14621 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/1301 E. , 2022/14621 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Tebliğnamede suça konu çeklerdeki keşideci imzaları ile çeklerdeki keşideci şirketin yetkilisinin imza örnekleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak imzaların keşideciye ait olup olmadığının belirlenmesi gerektiği belirtilmiş ise de; suça konu çeklerin orjinal çeklerden sahte olarak üretildiği, çekteki yazıların sanığa ait olduğu, sanıkla keşideci arasında herhangi bir çek alışverişini gerektirir hukuki ilişkinin bulunmadığı, sahte çeklerin sanık tarafından üretildiğine dair sübutta tereddüt bulunmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki bu düşünceye iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
1)Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdiri mahkemeye ait olduğu cihetle suça konu çeklerin getirtilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, bu gözlem sonucunda gerekçeli kararda aldatıcılık niteliğini haiz olup olmadığının tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2)5237 sayılı TCK'nin 43. maddesine göre '' bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi '' durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı, suça konu çeklerin aynı anda verilmesi karşısında, tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle karar verilmesi yasaya aykırı,
3)Anayasa Mahkemesinin TCK'nin 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı iptal kararının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 19.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.