19. Hukuk Dairesi 2013/345 E. , 2013/5534 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, miktar itibariyle bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; takip dayanağı faturaların açık fatura olarak düzenlenmiş olup, davalının kendi defter ve kayıtlarında bile bu fatura içeriği borcun ödendiğine dair bir kaydın yer almadığı, ayrıca taraflar arasındaki ticari ilişki sonucunu tayin edici nitelikte ve döneme ait olan 2006 yılı yevmiye defterini de ibrazdan kaçındığı, davacının TTK"nun 83/2 md. gereğince yaptırılan yemini eda ettiği gerekçeleriyle davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, 16.531,77 TL asıl alacağın %40 oranında inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Ticari defterler sahibi yararına delil olması bir takım şartların gerçekleşmesine bağlıdır. Bu şartların tümü gerçekleşmedikçe ticari defterler sahibi yararına delil olma niteliği ve dolayısıyla hükme dayanak teşkil etme gücünü kazanamazlar. Anılan şartlara ve özellikle tarafların tacir sıfatını taşımalarına, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari işlerden doğmasına (TTK"nun 66/ilk, 82 ve 1465md.) birbirlerini doğrulamalarına (TTK 82. Md.) kanuna uygun şekilde tutulmalarına (TTK 84,86 md.) ve nihayet bütün bu şartlar gerçekleştikten sonra hakimin, inancının ticari defter münderecatının hükme dayanak olabileceği şeklinde belirlenmesi (TK 83.) ve bu inancın kuvvetlenmesi için defter sahibinin kendisine verilen tamamlayıcı yemini eda etmesi (TTK 83/ilk md.) gerekir. Buna göre, uyuşmazlığın tarafı olan tacirlerin defterleri yasaya uygun tutulmuş olsalar bile, iki tacirin ticari defterleri aykırı veya birinde yazılı olan husus, diğerinde yazılı değilse bu defterler her iki tacir lehine delil sayılamaz.
Somut olayda, davacı yan mal satımından kaynaklanan alacağı olduğunu, bu alacağı için düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediğini iddia ederken, davalı yan taraflar arasında hiçbir hukuki ve ticari ilişki bulunmadığını savunmuş, bir başka deyişle akdi ilişkiyi inkar etmiştir. Ayrıca, dava konusu faturaların davalıya tebliğine ve faturalar içeriği malların davalıya teslimine ilişkin herhangi bir belge de sunulmamıştır. Davacı yanın tek taraflı kestiği ve defterlerine işlediği faturalar alacaklı olduğunu göstermez.
Öte yandan mahkemece, davalının taraflar arasındaki ticari ilişki sonucunu tayin edici nitelikte ve ihtilaflı döneme ait olan 2006 yılı yevmiye defterini ibrazdan kaçındığı belirtilmiş, ise de; davacı dava dilekçesinde açıkça münhasıran davalının ticari defter ve belgelerine dayandıklarını ve tek delil olarak kabul ettiklerini bildirmemiş olup, olayda TTK"nun 83/2 md. hükmünün uygulanması mümkün değildir.
Hal böyle olunca mahkemece bu yönler gözetilerek davacıya takip ve dava konusu malları davalıya satıp teslim ettiğini kanıtlaması için bu konuda varsa başkaca delillerini sunması için imkan tanınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının Reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.