Esas No: 2021/179
Karar No: 2022/1862
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/179 Esas 2022/1862 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/179 E. , 2022/1862 K.Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi, TPMK'nın \"Go.dre+şekil\" markasının benzerliği sebebiyle müvekkilinin markalarının karıştırılabileceğine karar vererek, markanın bazı sınıflarında hükümsüzlüğüne hükmetti. Davacı vekili ve davalı TPMK vekili kararı temyiz etti ancak temyiz istemleri reddedildi ve Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararı onandı. Kararda HMK'nın 373/3, 370/1 ve 372. maddelerine atıfta bulunuldu.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne dair verilen 07.10.2020 tarih ve 2020/113 E. - 2020/818 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ve davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2002/21178, 174119 sayılı ve "GO-LOGISTICS GLOBAL OPERATIONS LOCAL SOLUTIONS+şekil", "GO A C.OZDEMİR COMPANY GO ULUSLARARASI NAKLİYAT SERVİS VE TİC. A. Ş." ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “Go.dre+şekil” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, 2015/109112 numarasını alan başvuruya müvekkilinin itirazının YİDK tarafından 2017-M-595 sayılı karar ile reddedildiğini, oysa marka ibarelerinin esas unsurların birebir aynı olması dolayısıyla benzerlik taşıdığını, “GO” ibaresinin müvekkil şirketin markalarının esas unsuru olduğunu, davalı taraf markasında “Go” ibaresinin başta yer alması ve “go” ile “dre” ibaresinin arasına nokta konulması suretiyle birbirinden ayrıldığını, bu nedenle “go” ibaresinin karşı taraf başvurusunun da esas unsuru olduğunu, dava konusu markanın tescilli bulunduğu sınıflardan 35.sınıfın, müvekkil markalarının tescilli olduğu 35.sınıf ile birebir aynı olduğunu ileri sürerek, davalı TPMK YİDK'nın anılan kararının iptalini, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., savunmada bulunmamıştır.
Bölge Adliye Mahkemesince, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; uyulmasına karar verilen bozma ilamında açıklandığı üzere, ilk derece mahkemesince verilen kararın davalı marka sahibi tarafından istinaf edilmemesiyle birlikte, hükümsüzlük davasında verilen karar yönünden davacı taraf yararına usuli müktesep hak oluşturduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı TPMK YİDK’nın 2017-M-595 sayılı kararının 35. sınıfta yer alan "Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri." yönünden kısmen iptaline, diğer davalı adına 2015/109112 sayılı ile tescilli markanın 35. sınıfta yer alan bir kısım hizmet sınıfları yönünden kısmen hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalı kurum vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince HMK'nın 373/3. maddesi uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ve davalı TPMK vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı ve davalı TPMK vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ve davalı TPMK'dan ayrı ayrı alınmasına, 14/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.