Esas No: 2022/4160
Karar No: 2022/5369
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/4160 Esas 2022/5369 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/4160 E. , 2022/5369 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM :Samandağ Asliye Ceza Mahkemesinin 27.01.2021 gün, 2020/806 Esas, 2021/107 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında katılana yönelik kasten yaralama suçundan 5237 sayılı TCK'nin 86/2, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca CMUK’un 326/son maddesi uyarınca neticeten “1 ay 20 gün” hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
14.07.2021 tarih 31541 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7331 sayılı Yasa’nın 23. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 251. maddesine eklenen “175. maddenin ikinci fıkrası uyarınca duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme de gözetilerek tebliğnamenin bu husustaki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın, kasten yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, haksız tahrikin ve takdiri indirim hükümlerinin nitelik ve dereceleri takdir kılınmış, sanık savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, bozma üzerine verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin; zaman aşımına ilişkin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine,
Ancak;
1)Hükümde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Hadjianastassiou/Yunanistan, 16.12.1992; ... de Hurk/Hollanda, 19.04.1994; Hiro Balani/İspanya 09.12.1994; Ruiz Torija/İspanya, 09.12.1994) kararlarında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141/3, 5271 sayılı CMK'nin 34. ve 230. maddeleri ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 Esas, 2015/145 Karar sayılı kararı gereğince mahkemenin gerekçeli kararında iddia, savunma, tanık beyanları ve diğer deliller somut olarak açıklanarak suçun öğeleri, kanıtlandığı kabul edilen olaylar denetime elverişli şekilde gösterilerek ve deliller tartışılarak mahkemenin ulaştığı sonuç sanık, mağdur, Cumhuriyet savcısı ve diğer okuyan herkesi tatmin edici olması gerekirken, yazılı şekilde eksik ve yetersiz gerekçe ile karar verilerek 5271 sayılı CMK'nin 34. ve 230. maddelerine aykırı karar verilmesi,
2)Kovuşturma aşamasında, sanık müdafiin de hazır bulunduğu 27/01/2021 tarihli celsede Cumhuriyet savcısının mütalaasından sonra son sözün sanık müdafii yerine katılan vekiline verilmesi ve sanık hakkında hüküm kurulması suretiyle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Isgro v. İtalya, No: 11339/85, 19 Şubat 1991; Lüdı v. İsviçre, No: 12433/86, 15 Haziran 1992) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve 5271 sayılı CMK'nin 216. maddesine muhalefet edilerek savunma hakkının kısıtlanması,
3)Gerekçeli kararın başlığında katılan ...’un adı, soyadı ve açık kimlik bilgilerinin yazılmayarak 5271 sayılı CMK'nin 232/2-b maddesine aykırı karar verilmesi,
4)Sanık hakkında CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak hükümleri uygulanırken uygulama maddesi olarak CMK’nin 326/son maddesi yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca; tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 21/06/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.