Esas No: 2020/9971
Karar No: 2022/9346
Karar Tarihi: 20.09.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/9971 Esas 2022/9346 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/9971 E. , 2022/9346 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. Ancak dosya incelenirken, bazı belgelerin eksik olduğu ve hüküm kurulurken yeterli araştırma yapılmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca, suç tarihi itibariyle yürürlükte olan TCK 191. maddesinin uygulanması ve basit yargılama usulüne ilişkin mevzuatta yaşanan değişiklikler nedeniyle, yeniden değerlendirme yapılması gerekmektedir. Sonuç olarak, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Detaylı açıklamalar:
- TCK 191. madde: Sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının \"bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası\" olarak belirlendiği maddedir.
- 5271 sayılı CMK: Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişikliklerin ve basit yargılama usulüne ilişkin düzenlemelerin bulunduğu madde.
- CMK 251. madde: Basit yargılama usulünün uygulanması halinde, mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.
- Anayasa Mahkemesi kararları: 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesine ilişkin bir iptal kararı ve 7242 sayılı Kanun'un 10. maddesine yönelik değişikliklerin yapıldığı maddelerdir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1- Dosya içerisinde olay tutanağının, sanığın soruşturma aşamasındaki beyanının, sanığın uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığına veya ele geçen uyuşturucu maddeye ilişkin raporların aslı veya onaylı fotokopisinin dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, bu belgelerin aslı veya onaylı örneğinin getirtilerek denetime imkan verecek şekilde bu dosya içerisinde bulundurulması gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2- Suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TCK 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK'nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanun'un geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 karar sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişiklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; " mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK'nın 251. maddesinin 3.fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, "Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı hükmü ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesinde yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 20 /09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.