Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7285 Esas 2022/1942 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7285
Karar No: 2022/1942
Karar Tarihi: 15.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7285 Esas 2022/1942 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/7285 E.  ,  2022/1942 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 06.12.2018 tarih ve 2018/173 E- 2018/446 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 26.06.2020 tarih ve 2019/184 E- 2020/552 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirketin 98 003727, 200618, 197558, 194287, 201593, 2008 67956, 2009 25198, 200829, 2009 25192, 2011 20848, 2011 20829, 2011 20838 sayılı "luk şekil", "luk şekil", "lukoil şekil", "lukoil", "lukoil", "lukoil","lukoil", "lukoil", "lukoil", "lukoil", "luk" ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “Luk Lubricants” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı ...’e başvuruda bulunduğunu, 2017/05202 kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itirazın yerinde görülmeyerek kısmen reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkili şirketin 1998 yılından beri Lukoil olarak Türkiye pazarında faaliyet göstermekte olduğunu, müvekkili adına tescilli tanınmış “Luk” ve “Lukoil” markaları ve davalının “Luk Lubricants” markasının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu ve Luk Lubricants markasının müvekkili markaları ile seri marka izlenimi yaratarak halk tarafından karıştırılmaya sebebiyet verecek nitelikte bulunduğunu, davalı markasında yer alan “Lubricant” ibaresinin Türkçe’de yağ/gres yağı anlamına geldiğini ve markada tanımlayıcı unsur olarak yer aldığını, dolayısıyla markaların benzerlik değerlendirmesinde dikkate alınmaması gerektiğini, davalı tarafa ait Luk Lubricants markasının 6769 sayılı SMK’nın 5/f maddesi gereği kapsadığı ürünler açısından yanıltıcı marka niteliğinde olduğunu ve tescile uygun olmadığını, müvekkile ait Luk ve Lukoil markalarının 6769 sayılı SMK’nın 6/5 inci maddesi uyarınca tanınmış marka olduğunu, TPMK nezdinde T/03211 numara ile tanınmış marka statüsünde korunduğunu, dava konusu markanın tescil edilmesi halinde müvekkili şirketin emek ve zaman harcayarak itibar edindiği Luk ve Lukoil markalarının ayırt edici vasfının zedelenmesine neden olacağını, dava konusu markanın seçiminde davalı tarafın iyi niyetle hareket etmediğini, bu nedenle davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek 2018-M-1803 sayılı YİDK’nın iptali ile, davalı şirket adına tescil edilen 2017/05202 sayılı “luk lubricants” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Diğer davalı cevap vermemiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre dava konusu başvurunun “Luk Lubricants” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 01.sınıftaki "Gübreler ve topraklar. İşlenmemiş suni reçineler ve işlenmemiş plastikler. Yangın söndürücü maddeler. Kırtasiye, tıbbi ve ev içi kullanım amaçlı olanlar hariç yapıştırıcılar. Sanayide, bilim sahasında, fotoğrafçılıkta, tarım, bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan kimyasallar" mallarının bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise "luk şekil", "luk şekil", "lukoil şekil", "lukoil", "lukoil", "lukoil","lukoil", "lukoil", "lukoil", "lukoil", "luk" ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 04, 07, 20, 35, 36, 37, 39, 40, 42.sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, başvuru kapsamındaki çekişmeli dava konusu malların ve hizmetlerin, itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı/aynı tür/benzer olmadıkları, fonetik açıdan yapılan karşılaştırmada; başvuru markasının “Luk Lubricants” kelimelerinden oluştuğu, “Luk” kelimenin Türkçe ya da başka bir dilde bilenen bir anlamının olmadığı, “Lubricants” ise İngilizce’de “yağlar” anlamına geldiği, davacının markalarının ise “Luk” ve “Lukoil” kelimelerinden oluştuğu, “Lukoil” markalarındaki “oil” sözcüğünün İngilizce’de “sıvı yağlar” anlamına geldiği, bu çerçevede değerlendirildiğinde ayırt edicilik vasfına haiz olmaları nedeniyle markaların fonetik olarak karıştırılma ihtimalinin olmadığı, bu hali ile markaların birbirlerine yakın olmadığı, markaların telaffuzlarının sadece “luk” kelimesi açısından benzer olduğu, bu benzerliğin de düşük nitelikte olduğu, davalının başvuru markası ile redde gerekçe gösterilen davacı markaları arasında bu anlamda farklılaşacak unsurların mevcut olduğu , 6769 sayılı SMK’nın 6/1 bendi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı, her ne kadar davacının itiraza mesnet markalarından “LUKOIL VE LUK” ibareli markasının TPMK nezdinde T/03211 sayı ile tanınmış marka olarak tescil edilmişse de davalının başvurusunun, davacı markaları açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği kanaatine varılamadığı, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gibi taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı ve dolayısıyla tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin olmayacağı, kötüniyetli bir başvurudan bahsedilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; başvuru kapsamındaki çekişmeli dava konusu malların ve hizmetlerin, itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerle benzer olmadıkları, markaların fonetik olarak karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, davalının başvuru markası ile redde gerekçe gösterilen davacı markaları arasında bu anlamda farklılaşacak unsurların mevcut olduğu, 6769 sayılı SMK’nın 6/1 bendi anlamında karıştırılma tehlikesi bulunmadığı, davacının itiraza mesnet markalarının tanınmış marka olarak tescil edildiği ancak, davalının başvurusunun, kendisine haksız bir yarar sağlanabileceği, davacının markalarının itibarına zarar verebileceği yönünde bir ispatın olmadığı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    I-) Dava, tanınmışlık ve karıştırılma ihtimali sebebiyle YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğüne ilişkindir.
    Mahkemenin kabulünün aksine; davacının “LUK” ve “LUKOİL” unsurlu çok sayıda markası ile davalının “luk lubricants” başvuru markası arasında görsel ve işitsel benzerlik bulunduğu, “lubricants” ibaresinin karşılığının “sınai yağlar” anlamına geldiği, bu ibarenin bazı petrol ve petrol türevi ürünler yönünden tanımlayıcı bazı ürünler yönünden ise ayırt edicilik düzeyi düşük bir ibare olduğu, “LUK” ibaresinin ise Türkçe'de bilinen bir anlamının bulunmadığı, bu sebeple de markasal ayırtedicilik düzeyinin yüksek olduğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre de, bir markanın birden fazla ayırtedici unsurunun bulunması halinde her bir unsurunun karıştırılma ihtimali yönünden ayrı ayrı karşılaştırılması ve değerlendirilmesi gerektiği, bu anlamda taraf markaları arasında “LUK” asıl unsurunun aynı olması nedeniyle aynı veya ilişkilendirilecek türden mal/hizmet yönünden markaların karıştırılma ihtimalinin varlığının kabulü gerekirken mahkemece markanın görsel ve sescil olarak benzer olmadıkları gerekçesiyle davanın reddi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    II-) Kabul şekline göre de; mahkemece davacı “LUK” ve “LUKOİL” markalarının petrol ve kimyasal ürünler endüstrisi sektöründe tanınmış marka olduğunun tespit edildiği ve davalının “LUK” unsurlu marka başvurusuna yine petrol endüstrisi sektöründe kullanılan ve “sınai yağlar” anlamına gelen “lubricant” ibaresini eklemiş olduğu, davalı tarafın marka başvurusu kapsamında kalan “sanayide, bilim sahasında, fotoğrafçılıkta, tarım, bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan kimyasallar” mallarının petrol ve kimyasal ürünler sektörüyle ilişkilendirilebilecek nitelikte mallar olduğu, bu nedenle mahkemece, başvuru markasının tescilinin 6769 sayılı SMK. 6/5'inci maddesi uyarınca davacı markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp sağlamayacağı ile davacı markalarının ayırtediciliğine zarar verip vermeyeceği hususlarında denetime elverişli ek rapor veya yeni bir rapor alınması gerekirken hatalı tespit içeren bilirkişi raporunun hükme esas alınarak karar verilmesi doğru olmamış hükmün bu sebeple de davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz taleplerinin kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara