Esas No: 2020/7834
Karar No: 2022/1922
Karar Tarihi: 15.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7834 Esas 2022/1922 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7834 E. , 2022/1922 K.Özet:
Davacı, davalıdan internet kafesi için ödemiş olduğu 40.000.- TL'nin kalanı için verilen senetlerin bedelinin iadesi, araç bedelinin iadesi, maddi tazminat, manevi tazminat ve cezai şart talep etmiştir. Ancak davalı, davacının borçlarını ödemediğini iddia ederek bu taleplere karşı çıkmıştır.
İlk derece mahkemesi davacının tazminat taleplerini reddetmiş, ancak araç bedelinin ve verilen senetlerin bedelsiz kaldığını tespit etmiştir. Bölge adliye mahkemesi ise davacının tamamını haklı bulmuş ve davalının işyerini devretmesi gerektiğine hükmetmiştir. Ancak Yargıtay, delillerin takdirinde bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davacının temyiz itirazlarını reddetmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri: Etkin bir hak arama hakkı (Anayasa m. 36), Edimlerin yerine getirilmesi (TBK m. 81), Sözleşmeden dönme (TBK m. 122) ve İcrada inkar tazminatı (İİK m. 56).
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne dair verilen 14.10.2020 tarih ve 2020/603 E. - 2020/1004 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında, davalının dava dışı ... kiraladığı internet kafenin toplam 50.000.- TL bedelle devri konusunda sözleşme imzalandığını, devir bedeli karşılığı davacının davalıya 10.000.- TL'lik 1 adet araç, kalan 40.000.- TL için ise her biri 5.000.- TL bedelli 8 adet bono verdiğini, müvekkilinin bono bedellerini ödeyerek 6 adedini davalıdan geri aldığını, kalan 5.000.- TL ve 7.500.- TL bedelli 2 adet bonoyu da ödemesine rağmen, davalının çeşitli bahanelerle 2 adet bonoyu iade etmediğini ve İstanbul 32. İcra Dairesi'nin 2010/16703 esas ve 2010/16704 esas sayılı dosyaları ile icra takibine konu yaptığını, davacının edimlerini yerine getirmesine rağmen, davalının dava dışı işyeri sahibi ile yaptığı 17.02.2006 tarihli kira kontratında işyerini devir yetkisi olmadığından devir edimini yerine getiremediğini, bu nedenle müvekkilinin Ekim 2009 tarihinde işyerini terk etmek zorunda kalıp başka bir işyeri açtığını, davalının ayıplı edimi sonucunda müvekkilinin maddi ve manevi zarar ile haksız icra takibine uğradığını ileri sürerek, sözleşme kapsamında yaptığı ödemelerin ve verilen araç bedelinin iadesini, 15.000.- TL maddi ve 20.000.- TL manevi tazminata ve sözleşme gereği 10.000.- TL cezai şarta hükmedilmesini, icra takibine konu edilen senetlerden dolayı borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı ...’e ait işyerinde kiracı olarak bulunduğunu, davacı ile sözleşme yapıldığı dönemde geçerli kira sözleşmesinde işyerini devir yetkisi bulunduğunu, davacının devir ile ilgili müvekkiline göndermiş olduğu bir ihtar bulunmadığını, davacı ile müvekkili arasında yapılan sözleşmeye göre, davacının işletmenin kira, vergi, SGK, telefon, elektrik, adsl, muhasebe ücreti ve benzeri giderleri karşılamayı kabul ve taahhüt ettiğini ancak bu borçlarını ödemediğini, davacının işletme içerisinde bulunan bilgisayarları da alarak işyerinden ayrıldığını, davacının ne sözleşmeden kaynaklanan borcunu ne de işyerini çalıştırmasından kaynaklanan borçlarını ödemediğini, sözleşmeye göre tüm borçların ödenmesinden sonra iş yerinin devredileceğini, oysa davacının borçlarını ödemeden sözleşmeye göre edimini yerine getirmeyip sözleşmeyi ihlal edip işyerinden ayrıldığını, davacı tarafından dosyaya sunulan senetler üzerinde müvekkilinin ismi olmadığı gibi cirosunun da bulunmadığını, sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmeyenin davacı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalının kira sözleşmesinde devir hakkının bulunmadığı ancak davacının da sözleşme gereğince verilen bonoları ödemediği ve edimini yerine getirmediği, bu durumda sözleşme taraflarının ancak verdiklerini geri isteyebilecekleri, davacının maddi tazminat ile cezai şart talep edemeyeceği, buna karşılık sözleşme kapsamında verdiği 1 adet araç ile davalıda kalan bonoların bedelsiz kaldığının tespitini isteyebileceği, ibraz edilen senet fotokopilerinde davalının isim veya imzası bulunmadığı gibi tanzim yeri ve tarihinin de olmadığı, kambiyo senedi vasfı taşımadıkları, yapılan ödemeyi doğrulayan herhangi bir yazılı beyanın olmadığı göz önünde tutulduğunda, bu belgelerin bir ödemenin kanıtı olarak kabul edilmesinin mümkün bulunmadığı, her zaman ve her yerde düzenlenebileceği, davalının icra takip dosyalarının konusu olan 5.000.- TL ve 7.500.- TL'lik iki adet bono ile banka kanalı ile yapılan 13.390.-TL ile 18.969.-TL ödemenin işyerinin devri kapsamında yapılmadığının davalının yemin etmesi sonucu kesin delil ile ispatlanmış bulunduğu gerekçesiyle, davacının cezai şart ve maddi tazminata ilişkin taleplerinin reddine, manevi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, davacının araç bedeli 12.017.- TL alacağının 19.12.2012 ıslah tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, sözleşme uyarınca davalıya verilen 8 adet her biri 5.000.- TL olan bonolar nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının İstanbul 32. Dairesi'nin 2010/16703 ve 2010/16704 esas sayılı takip dosyalarına yönelik menfi tespit davasının ve kötü niyet tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı ve davalı arasında dava konusu işyerinin 50.000 TL'ye devri konusunda sözleşme imzalandığı, bu kapsamda 1 adet arabanın davalıya verildiği ayrıca kalan 40.000.- TL için 5.000’er TL bedelli 8 adet senet düzenlenerek davalıya verildiği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 3. maddesi uyarınca toplam 40.000.- TL’nin 8 eşit taksitte her ayın 30’unda senet karşılığı peşin olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı, 8. maddede belirtildiği üzere anılan taksit bedellerinin ödemesi bittikten sonra davacı ...’nın işletmeyi resmi olarak üzerine alacağının düzenlendiği, davacının sözleşmenin 2. maddesinde belirtilen ödemeyi gerçekleştirdiği her iki tarafın kabulünde olmakla birlikte, eBK'nın 81. maddesine göre, davacı kalan 40.000.- TL borcu ödediğini ispatladıktan sonra kendi üzerine düşen ifayı gerçekleştirmesi nedeniyle iş yerinin resmi olarak devri hususu ile devir hak ve yetkisini talep edebileceği, davacının söz konusu 40.000.-TL tutarındaki ödemeye ilişkin senetle ödeme yaptığını iddia ederek söz konusu senetlerin ödenmesine delil olarak düzenlenen sıralı senetlerden 6 tanesinin (1 nolu 30.04.2008 tarihli-5.000 TL bedelli, 2 nolu 30.05.2008 tarihli-5.000 TL bedelli, 3 nolu 30.06.2008 tarihli-5.000 TL bedelli, 7 nolu 30.10.2008 tarihli-5.000 TL bedelli) fotokopisini ibraz ettiği, bir an için 6 senedin davacı tarafından ödendiği kabul edilse dahi diğer iki senedin ödendiği davacı tarafça ispat edilemediğinden davacının, yukarıda açıklanan yasa maddesi uyarınca davalıdan işletmenin devir edilmesini isteme hak ve yetkisine sahip olmadığından davacının sözleşmeden dönme talebinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulüne, HMK'nın 353(1)b-2 maddesi gereği ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının 10.000.- TL araç bedeli ve 6 adet senet bedeli 30.000.- TL’ye ilişkin istirdat talebinin, İstanbul 32. İcra Müdürlüğü'nün 2010/16703 ve 2010/16704 esas sayılı dosyalarına yönelik menfi tespit talebinin, icra inkar ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine, hükmün kesinleşen kısmının tekrarı ile, davacının cezai şart ve maddi tazminat taleplerinin reddine, manevi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince HMK'nın 373/3. maddesi uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 15/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.