Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/243 Esas 2022/1927 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/243
Karar No: 2022/1927
Karar Tarihi: 15.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/243 Esas 2022/1927 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı banka, müvekkili hakkında başlatılan icra takibine konu sözleşmede müvekkilinin borçlu kefil olarak imzasının bulunmadığını belirtmiştir. Davacı vekili ise, müvekkilinin asıl borçlunun 2008 yılında kullanmış olduğu 7.000,00 TL krediye kefil olduğunu, bu borcun da 2010 yılında kapatıldığını, aynı tarihlerde tarafları aynı miktarları farklı olan bir icra takibi daha başlatıldığını, müvekkilinin itirazı üzerine banka tarafından açılan itirazın iptali davasında müvekkilinin imzası olmayan kredi sözleşmesinden sorumlu tutulamayacağına karar verildiğini belirterek müvekkilinin takibe konu borç nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme davacının kefil olduğu kredi sözleşmesine dayalı olarak verilmediğini, davacının dava konusu icra dosyası kapsamında davalıya borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının Bilecik İcra Müdürlüğü’nün 2013/4099 esas sayılı icra takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının icra takibinde kötü niyetli olduğuna dair iddiaların ispat edilememesi sebebiyle davacının tazminat talebinin reddine karar vermiştir. Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri: N/A
11. Hukuk Dairesi         2021/243 E.  ,  2022/1927 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Bilecik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 08.10.2020 tarih ve 2020/104 E. - 2020/296 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı bankanın müvekkili hakkında başlatmış olduğu icra takibine konu sözleşmede müvekkilinin borçlu kefil olarak imzasının bulunmadığını, müvekkilinin asıl borçlunun 2008 yılında kullanmış olduğu 7.000,00 TL krediye kefil olduğunu, bu borcun da 2010 yılında kapatıldığını, aynı tarihlerde tarafları aynı miktarları farklı olan bir icra takibi daha başlatıldığını, müvekkilinin itirazı üzerine banka tarafından açılan itirazın iptali davasında müvekkilinin imzası olmayan kredi sözleşmesinden sorumlu tutulamayacağına karar verildiğini, dosyanın henüz temyiz incelemesinde olduğunu belirterek müvekkilinin takibe konu borç nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı iddiasının haksız olduğunu , ayrıca davacı tarafça sözü edilen diğer davanın da davalının kredi sözleşmesine kefilliğinden kaynaklandığını, her iki davanın birleştirilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu kredinin davacının kefil olduğu kredi sözleşmesine dayalı olarak verilmediği, davacının, dava konusu icra dosyası kapsamında davalıya borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının Bilecik İcra Müdürlüğü’nün 2013/4099 esas sayılı icra takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının icra takibinde kötü niyetli olduğuna dair iddiaların ispat edilememesi sebebiyle davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.292,66 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara