Esas No: 2018/1945
Karar No: 2022/9404
Karar Tarihi: 21.09.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2018/1945 Esas 2022/9404 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2018/1945 E. , 2022/9404 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : BURHANİYE 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : Mahkûmiyet; (Sanıklar... ve...hakkındaiddianame tarihleri itibari ile aralarında hukuki kesinti
bulunmadığı anlaşılan mahkûmiyet ilamlarına konu cezaların mahsup edilmesi suretiyle... yönünden "ek cezaya hükmedilmesine yer olmadığına"; sanık ... yönünden "2 yıl 1 ay hapis cezası olarak ek cezaya hükmedilmesine" karar verildi.)
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1)Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Gerekçeli kararın başlık kısmında "12/09/2008, 19/09/2008, 05/11/2008, 17/11/2008, 03/12/2008, 20/01/2009" olan suç tarihlerinin, "12/09/2008, 21/09/2008" şeklinde gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı iptal kararının ve 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ... ile sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2)Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Dosya kapsamında yer alan fiziki takip ve iletişimin tespiti tutanaklarının içeriklerine göre, sanık ...’in, sanık ...’dan Diyarbakır’dan Ayvalık’a kargo yoluyla gönderilen uyuşturucu madde kolisinin üzerine “alıcı” olarak yeğeni olan sanık ...’un isminin yazılmasını talep etmesi üzerine, gönderinin belirttiği şekilde kargolandığı; uyuşturucu maddenin tedariki ve sevki aşamasında, sanık ...’ın iletişimin tespiti tutanaklarına yansıyan iştirakinin saptanamadığı; 15/09/2008 tarihli iletişimin tespiti tutanağı ve fiziki takip tutanağına göre, sanık ...’in, kardeşi ...’yi arayarak, yeğeni olan ...’ın yanına uğramasını istediği; ardından aynı gün MNG Kargo Şubesi'ne sanıklar ... ve Halim’in birlikte giderek, gönderinin ulaşıp ulaşmadığını sordukları, gelmediğini öğrenerek ayrıldıkları; sanık ...’ın aşamalardaki savunmalarında, “Olay tarihinde adına kargo gönderisi yapıldığından ve gönderilen paketin içinde ne olduğundan haberdar olmadığını, dayısı olan sanık ...’in söylemesi üzerine kargo şubesine birlikte gittiklerini, Halim’e ‘alıcı ’ olarak neden adını verdiği sorduğunda, net cevap vermediğini, hediye geldiğini söylediğini,”; sanık ...’in de bu savunmayı destekler şekilde, “Yeğeni olan sanık ...’ın, kendi adına gönderilen kargo ile uyuşturucu madde geleceğinden haberdar olmadığını,” beyan etmeleri karşısında; kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilemeyen sanık ...’ın savunmasının aksine, ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi olduğuna ya da uyuşturucu madde ticareti yapma suçu sabit olan diğer sanıkların suçuna iştirak ettiğine ilişkin, kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, atılı suçtan beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
21/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.