Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7480 Esas 2022/2004 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7480
Karar No: 2022/2004
Karar Tarihi: 16.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7480 Esas 2022/2004 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, kendisiyle ilgili hisse devrini içeren yönetim kurulu kararının iptali ve 22/11/2017 tarihinde yapılacak genel kurulun tedbiren ertelenmesi ve şirket içinde denetçi kayyım atanması talebiyle dava açmıştır. İlk derece mahkemesi davacının talebini kabul etmiş, davalı vekili istinaf etmiş ve istinaf mahkemesi davalı vekilinin istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Daha sonra temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, dosya kapsamında saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön bulunmadığından, kararın doğru olduğuna karar vermiştir.
TTK m.408/2-f bendi uyarınca Genel Kurul Kararının alınmaması karşısında yönetim kurulu kararının butlanına karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
11. Hukuk Dairesi         2020/7480 E.  ,  2022/2004 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24.09.2018 tarih ve 2017/398 E- 2018/731 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 10.06.2020 tarih ve 2019/270 E- 2020/514 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı, Süha Petrol ve Petrol Ürünleri AŞ'nin ortağı ve yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğunu, ....'de Yönetim kurulu başkanı ... ile birlikte müşterek imza ile şirketi temsil etmeye yetkili olduğunu,16 Aralık 2016'dan itibaren 3 yıl süreli olarak imza yetkisinin var olduğunu, şirket yönetim kurulu başkanı ... , yönetim kurulu üyesi ... ve hissedar ...'nun 10/10/2017 tarihinde toplantı yaptıklarını, kendisine toplantı saati olarak bildirilen saatte gittiğinde yönetim kurulu toplantısının yapıldığını söylediklerini, "neden erken yaptınız belirlenen saatte" demesine rağmen hiç bilginin verilmediğini, kendisine bir tebligat geldiğini, tebligatta 22/11/2017 Çarşamba günü saat 12'de genel kurul toplantısı yapılacağının yazıldığını, yönetim kurulunun bu usulsüz ve habersiz yaptıkları ve imzasının olmadığı bu kararı Kayseri 8. Noterde onaylatıp Ticaret Sicil Müdürlüğüne giderek 2 Kasım 2017'de Ticaret Sicil Gazetesinde 28/10/2017 tarihli almış oldukları karara istinaden 22/11/2017 tarihinde genel kurul yapılacağını tescil ve ilan ettirdiklerini ileri sürerek 10/10/2017 ve 28/10/2017 tarihli imzasının olmadığı ve hisselerinin kendisinden habersiz devretme kararı alınan toplantı kararlarının iptali ile alınan kararların yok hükmünde sayılmasına ve 22/11/2017 tarihinde yapılacak genel kurulun tedbiren ertelenmesi ve şirket içinde denetçi kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalardaki beyanlarında davanın reddini karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, 10/10/2017 tarih ve 2017/5 Karar sayılı yönetim kurulu kararıyla, davalı şirketin dava dışı Süha Şehirler Arası Otobüs İşletmeciliği Seyehat Acentaları Turizm Ticaret Sanayi A.Ş.'deki 6.000.000 pay toplam 6.000.000.-TL sermayesi içerisinde 5.000.000 pay karşılığı 5.000.000.-TL hisseye sahip olduğu hisselerinden 4.137.500 pay toplam 4.137.500.- TL'lik hissenin tüm aktif ve pasifi ile borç ve alacağı ile birlikte yine davalı şirketin ortaklarından ...'ya devredilmesine ve gerekli işlemlerin yapılmasına oy çokluğuyla karar verildiği, kararda yönetim kurulu başkanı olarak ... ve yönetim kurulu üyesi olarak ...'nun isim ve imzalarının bulunduğu, yönetim kurulu başkan yardımcısı olan davacı ...'nun isminin var olmasına rağmen imzasının bulunmadığı, yönetim kurulunun bu kararla davalı şirketin dava dışı Süha Şehirler Arası Otobüs İşletmeciliği Seyehat Acentaları Turizm Ticaret Sanayi A.Ş.'de sahibi olduğu hissesinin önemli bir kısmını neredeyse tamamını davalı şirketin diğer ortaklarından biri olan dava dışı ...'ya aktif ve pasifi, alacak ve borçlarıyla birlikte devrine karar verdiği, devre ilişkin herhangi bir görüşme ve müzakere yapılmadığı ve sonuç olarak bu konuda herhangi bir kararın alınmadığı, bu nedenlerle dava konusu olan 10/10/2017 tarih ve 2017/5 Karar sayılı yönetim kurulu kararının ana sözleşme hükümlerine, yasaya ve objektif iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun olmadığından iptali gerektiği, iptali istenen diğer yönetim kurulu kararı olan 28/10/2017 tarihli ve 2017/8 Karar sayılı kararı yönünden ise; davalı şirketin 130.000 hisse toplam 650.000.-TL sermayesi içindeki 40.950 hisse karşılığı 204.750.-TL hisseye sahip olan dava dışı ortak ...'nun kendi uhdesindeki 26.000 hissesi karşılığı 130.000.-TL'lik hissesini şirket ortaklarından dava dışı ...'ya devretmesine, yine davalı şirketin 130.000 hisse toplam 650.000.-TL sermayesi içerisindeki 40.950 hisse karşılığı 204.750.-TL hisseye sahip dava dışı ortak ...'nun kendi uhdesindeki 14.950 hisse karşılığı 74.750.-TL'lik hissesini dava dışı şirket ortaklarından ... 'ya devretmesine ve şirketle hiçbir alakasının kalmamasına ilişkin bir karar olduğu ve bu kararda yönetim kurulu başkanı sıfatıyla ... ile yönetim kurulu üyesi sıfatıyla ...'nun isimleri ve imzalarının bulunduğu, yönetim kurulu başkan yardımcısı sıfatıyla davacı ...'nun isminin bulunduğu ancak imzasının bulunmadığı, davacı ...'nun her nekadar bu hisse devirlerine ilişkin olarak sözkonusu yönetim kurulu kararının da iptalini talep etmiş ise de bu kararla yönetim kurulunun, dava dışı ortaklardan ...'nun kendi adına ve uhdesinde olan hisselerini yine dava dışı diğer ortaklar olan ... ve ... 'ya devrine dair karar verilmiş olması, kararın sadece devreden ve devralan dava dışı ortakların arasındaki hisse devrine yönelik olması, davacının kendisi ve hisseleriyle ilgili bir yönetim kurulu kararı olmaması, ayrıca bu yönetim kurulu kararı yönünden toplantı ve karar nisabı bakımından da ana sözleşmeye ve yasaya aykırı bir yönünün yani mutlak butlanla batıl sayılmasını gerektirecek şekilde bir hukuka aykırılığının da bulunmadığından davacının 28/10/2017 tarihli 2017/8 karar sıra nolu yönetim kurulu kararının iptali ve yok hükmünde sayılmasına dair davasının hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiği gerekçesiyle, davalı şirketin 28/10/2017 tarihli 2017/8 karar sıra nolu yönetim kurulu kararının iptali ve yok hükmünde sayılmasına dair davasının hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacının dava konusu ettiği davalı şirketin 10/10/2017 tarihli 2017/5 karar sayılı yönetim kurulu kararı ile ilgili davasının ise kabulü ile, 10/10/2017 tarihli 2017/5 karar sayılı yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, İlk Derece Mahkemesinin davanın kısmen kabul kısmen reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucundan Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön bulunmadığı gibi HMK'nın 369/1 ve 371 maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına, dava yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkin olup, yönetim kurulunun tüm üyelerine çağrılmadan toplantının yapılması yanında şirketin sahip olduğu davadışı şirkete ait hisselerinde davalı şirketin önemli miktarda malvarlığı olup TTK m.408/2-f bendi uyarınca Genel Kurul Kararının alınmaması karşısında yönetim kurulu kararının butlanına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru değil ise de, sonucu itibariyle kararın doğru olmasına ve temyiz edenin sıfatına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 16/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara