Esas No: 2012/17442
Karar No: 2013/4149
Karar Tarihi: 05.03.2013
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/17442 Esas 2013/4149 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin davalı Avea ile sözleşme imzalayarak tüm iş+ofis tarifesinden 18 adet faturalı hat aldığını, bu hatları üyelerine vererek taşıyıcılık yaptıkları öğrencilerin ailelerine ve okullara ayrıca ticari olarak iş yaptıklarını herkese bildirdiklerini, hatların yaklaşık 40-50 gün kadar kullanıldığını, bu sırada kooperatife herhangi bir fatura gelmediğini, hatların aniden görüşmeye kapatıldığını, araştırdıklarında borç nedeni ile kapatıldığını öğrendiklerini, davalı Avea tarafından kooperatif adına bir kaydın olmadığının söylendiğini, müvekkiline fatura gelmediğinden ödenemediğini, telefonlar görüşmeye kapatılınca öğrenci ve velileri ile okullar arasındaki iletişimde aksamalar olduğunu, ayrıca hatların borç yüzünden kapatıldığı belirtildiğinden kooperatifin borçlarını ödeyemeyen bir işletme gibi algılanmasına neden olduğunu, müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini, 07/01/2009 tarihinde müvekkiline Osman Aydınoğlu İnş. Gıd. San. Tic. Ltd. Şti. adına düzenlenmiş 2 adet fatura geldiğini, fakat kooperatif adına düzenlenmediği için bu faturaların ödenemediğini, davalının müvekkilinin kaydı olmadığı için işlem yapamadıklarını belirttiğini beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 10.000-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketteki belgelerde hatların sahibi olarak görünen kooperatifin bu davayı açmasının gerektiğini, oysaki dava dilekçesinde başka bir ünvanın geçtiğini, bu nedenle davanın husumetten reddinin gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise, müvekkili şirketin hizmet sunmuş olduğu hatların numaraları söylenerek herkes tarafından fatura bedelinin ödenebileceğini, faturaların kendi adına olmadığından bahisle ödenemediğine dair iddianın kötüniyetli olduğunu, davacı tarafın 3 ay gibi bir süre kullandığı hatların faturasının gelmemesi üzerine bu durumu araştırmasının gerektiğini, hiçbir hizmetin bedelsiz olmayacağını, manevi tazminat istenebilmesi için tamamen kusursuz olunması gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalı şirket tarafından davacı kooperatif adına açılan hatların borcunun ödenmemesi nedeni ile kapatıldığı, davalı şirketçe faturaların davacı adına kesilmemesi nedeni ile faturaların ödenememesindeki kusurun davalı tarafta olduğu, davacı tarafın müşteri hizmetleri ile yapmış olduğu görüşmelere ilişkin aldırılan bilirkişi raporunda bu durumun sabit olduğu, ticari faaliyet gösteren davacı kooperatifin davalı şirketin kusurlu tutumları sonucunda telefon hatlarının kapatılmasından dolayı kooperatifin borçlarından dolayı battığı gibi söylentiler çıkması nedeniyle mağdur olduğu, bu nedenle manevi tazminat isteminde bulunabileceği, ancak manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı hususu da dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile 5.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 05.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.