Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5285 Esas 2022/2002 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5285
Karar No: 2022/2002
Karar Tarihi: 16.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5285 Esas 2022/2002 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir karar, davacı vekilinin temyiz itirazı üzerine Yargıtayca incelendi. Davacı vekili, davalının, bayilik sözleşmesini ihlal ettiği gibi cari hesap borcunu da ödemediğini belirtti ve tahkim başvurusunda bulunduğunu söyledi. Bunun üzerine yapılan tahkim yargılaması sonucunda, asıl davada davacının cezai şart isteminin reddine, cari hesap alacağının kısmen kabulüne ve karşı davanın reddine karar verildiği belirtildi. Davacı vekili ise müvekkilinin tüm taleplerinin dosya kapsamından kabul edilmesi gerektiğini ileri sürdü ve tahkim kararının asıl dava yönünden iptalini istedi. Ancak mahkeme, delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddedildiğine karar verildi.
Kanun Maddeleri:
- Milletlerarası Tahkim Kanunu
- AAÜT (Adli Yardım ve İhtiyati Tedbirler Usulü Hakkında Kanun)
11. Hukuk Dairesi         2020/5285 E.  ,  2022/2002 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06.09.2018 tarih ve 2016/361 E. - 2018/325 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 15.03.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. .....dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesini davalı ihlal ettiği gibi cari hesap borcunu da ödemediğini, cari hesap alacağının ve 100.000,00 Euro cezai şart bedelinin tahsili için Milletlerarası Tahkim Kanunu'na dayalı olarak İstanbul Ticaret Odası nezdinde tahkim başvurusunda bulunulduğunu, davalının karşı davası ile 100.000,00 Euro cezai şart istediğini, tahkim yargılaması sonunda asıl davada davacının cezai şart isteminin reddine, cari hesap alacağının 16.212,267 TL yönünden kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verildiğini, oysa müvekkilinin tüm taleplerinin dosya kapsamından kabulü gerektiği gibi talebe rağmen kabul edilen cari hesap alacağına ihtar tarihi olan 28.05.2013'den itibaren faize hükmolunmamasının ve yine asıl dava kısmen kabul edildiği halde müvekkili davacı yararına vekalet ücretine hükmolunmamasının doğru olmadığı ileri sürerek tahkim kararının asıl dava yönünden iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; hakem heyeti kararında vekalet ücretinin inceleme ve karar konusu yapıldığı, hakem heyetinin AAÜT’nin 3. kısmına dayanarak her bir taraf lehine karşı tarafın davasının reddedilen kısmı üzerinden vekalet ücreti ödenmesine hükmetme yönünde takdir kullandığı, her iki taraf için de aynı hesaplama yönteminin kullanılmış olması nedeni ile eşitlik ilkesine aykırı bir durumun da söz konusu olmadığı ve iptali gerektirir bir nedenin bulunmadığı, tahkim başvurusu dilekçesinde ve dava dilekçesinde asıl alacağın yanı sıra faize hükmedilmesine yönelik bir talebin bulunmadığı, eşitlik ilkesine aykırılık da bulunmadığı, hakim tarafından resen gözetilmesi gereken kamu düzenine aykırılık teşkil eden re'sen dikkate alınacak iptal sebeplerinin de mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 44,80 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 16/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara