Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/22527 Esas 2022/14689 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/22527
Karar No: 2022/14689
Karar Tarihi: 20.09.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/22527 Esas 2022/14689 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2021/22527 E.  ,  2022/14689 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi


    A) Sanıklar hakkında “nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik” suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... müdafisi ile sanıkların temyizlerinin incelenmesinde;
    Kasten işlenmiş suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan ve kazanılmış hakka konu edilemeyen 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Bozmaya uyularak yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmalarda ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiillerin sanıklar tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasıflarının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık ... müdafisi ile sanıkların temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
    B) Sanık ... hakkında “güveni kötüye kullanma” suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyizinin incelenmesinde;
    Sanığın, kimlik ibraz etmeksizin kendisini farklı bir isimle tanıtarak kiraladığı aracı, araç maliki adına sahte olarak düzenlettiği nüfus cüzdanı ile araç malikiymiş gibi satmaya teşebbüs etmek şeklinde gerçekleşen eyleminde, sanığın baştan itibaren kastının sözkonusu aracı satmak olduğunun anlaşılması ve 24.10.2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253/3 maddesi uyarınca, uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte "aynı mağdura karşı" işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağının düzenlendiği dikkate alınarak, somut olayda sanık hakkında mahkumiyet hükümleri verilen "nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik" suçlarının mağdurları ile "basit dolandırıcılık" suçunun mağdurunun farklı olduğu ve sanığın atılı suçları farklı tarihlerde işlemiş olduğu anlaşılmakla; sanığın, araç maliki katılan ...'e yönelik eyleminin, 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma kapsamındaki 5237 sayılı TCK'nin 157/1 maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçuna temas ettiği gözetilmeksizin suç vasfının tayininde hataya düşülerek güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması yasaya aykırı,
    Kabule göre de;
    Sanığa isnat edilen ve üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren "güveni kötüye kullanma" suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 16.03.2021 tarih ve 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli, 2020/81 Esas ve 2021/4 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara