Esas No: 2021/22913
Karar No: 2022/14729
Karar Tarihi: 20.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/22913 Esas 2022/14729 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/22913 E. , 2022/14729 K.Özet:
Sanık, çalıntı olduğu tespit edilen çekleri sahte ciro işlemleriyle tedavüle sokarak nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, katılanların şikayetleri ve UYAP sorgulaması sonucunda sanığın daha önce benzer suçlar nedeniyle devam eden soruşturma dosyalarının ve açılan kamu davalarının bulunduğu belirlendi. Bu nedenle, mümkünse davaların birleştirilmesi, birleştirme olanağı yoksa dava dosyasına intikal ettirilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hüküm yönünden, CMK'nin 231/8. maddesi uyarınca erteleme hükmünün uygulanamayacağına karar verildi.
Kanun Maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nin 231/8. maddesi
- 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
1)Sanığın, bir şekilde ele geçirdiği çalıntı olduğu tespit edilen suça konu ...'a ait 28.12.2010 keşide tarih ve 9.750 TL bedelli çeki, sahte ciro işlemleri ile ciro silsilesini bozarak tanık ...'a aldığı malzeme karşılığında vermek suretiyle tedavüle sokarak nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; katılanın ifade ve dilekçelerinde bu şekilde sanık tarafından ...'a verilmiş çok sayıda çek nedeniyle şikayetlerinin olduğunu beyan ettiği, UYAP sorgulamasında ve dosya arasında yer alan belgelerde sanık hakkında, aynı şekilde sahteleştirerek ...'a verdiği çekler nedeniyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından devam eden soruşturma dosyalarının ve açılan kamu davalarının bulunduğunun anlaşılması, belgede sahtecilik suçlarında mağdurun kamu, yine dolandırıcılık suçu yönünden mağdurun aynı gerçek kişini olması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve mükerrer yargılama yapılmaması, sanığın eylemlerinin her biri yenilenen kararla işlenmiş ayrı suçları mı yoksa bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenen zincirleme suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi bakımından; sanık hakkında ...'a verdiği çeklerle ilgili olarak katılana yönelik eylemleri nedeniyle açılan davaların tespit edilmesi, dava dosyaları getirtilip incelenerek özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi, aynı eylemler nedeniyle açılmış dava veya verilmiş hüküm olup olmadığının belirlenmesi; farklı eylemler nedeniyle dava açılmasına rağmen aralarında zincirleme suç ilişkisinin bulunması halinde ise, mümkünse davaların birleştirilmesi, birleştirme olanağının bulunmaması durumunda bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığı tartışılarak, kesinleşmiş hükmün zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15/03/2016 tarih, 2014/847 Esas ve 2016/128 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği dikkate alınmadan, eksik inceleme ve değerlendirme sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,
2)Kabule göre de; resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hüküm yönünden, 5271 sayılı CMK'nin 231/8. maddesine 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesi ile eklenen "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez." şeklindeki hükmün ancak yürürlük tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından uygulanabileceği gözetilerek, suç tarihi itibarıyla engel adli sicil kaydı bulunmayan, bir daha suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaat oluştuğundan cezası ertelenen sanık hakkında, adli sicil kaydında daha önceden verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunduğu gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.