Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/17496 Esas 2013/3625 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/17496
Karar No: 2013/3625
Karar Tarihi: 26.02.2013

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/17496 Esas 2013/3625 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı bankadaki hesabından yetkisiz kişilere para transferi yapıldığını iddia ederek davalı bankanın ödemeyi geri alması için başvuruda bulunmuş, ancak başarılı olamamıştır. Davacı vekili, davalı bankaya karşı itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı banka ise davacının ticari kredi kullandığını ve borcunu ödediğini belirterek davayı reddetmiştir. Mahkeme ise davacının borcu olduğunu bile bile ödeme yaptığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş ve davacıya %40 oranında icra inkar tazminatı ödenmesine hükmetmiştir. Kararda, Borçlar Kanunu'nun 62. ve 66. maddeleri hakkında bilgi verilmektedir.
(Kapatılan)19. Hukuk Dairesi         2012/17496 E.  ,  2013/3625 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin davacı bankadaki hesabından herhangi bir talimatı olmadan 26.06.2007 tarihinde yetkisiz bir kişiye 6.800-TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin paranın geri ödenmesi için davalıya birçok defa başvuruda bulunduğunu ve ihtarname gönderdiğini, ancak ödenmemesi üzerine davalı hakkında Alanya 1. İcra Müdürlüğü’nün 2010/2647 sayılı takip dosyasından icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine alacağın %40’ ı oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı banka vekili, davacının aradan üç yıl geçtikten sonra böyle bir iddiada bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının mevduatından para çekilmesinin sözkonusu olmadığını, davacının 26.06.2007 tarihinde müvekkili bankadan 6.800-TL ticari artı para kredisi kullandığını, çekilen krediyi 16.11.2007 tarihinde ödeyerek kapattığını, davacının bu tarihten sonra da ticari para artı kredisi kullandığını ve ödediğini, B.K’ nun 62. maddesine göre borçlu olmadığı şeyi ihtiyarıyla veren kimsenin kendisini borçlu zannederek verdiğini ispat etmedikçe istirdat edemeyeceğini, davacının da bahse konu krediyi ödediğini, ayrıca B.K’nun 66. maddesi gereğince haksız surette mal iktisabından dolayı açılacak davanın 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu, 18.12.2006 tarihinde bankadan turizm destek kredisi kullandığını, kredi için davadışı Gökçe Otomotiv A.Ş" ye ait dükkanın ipotek gösterildiğini ve bu şirketin davacıya müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, sözleşmeyi bu şirket adına ihbar edilen ..." ün imzaladığını, ..." ün kredinin Gökçe Otomotiv A.Ş adına çekildiğini ve kredi ödemelerinin de kendisi tarafından yapıldığını, 6.800-TL’ lik kredinin de davacının şehir dışında olması nedeniyle sözlü talimatı ile çekildiğini, geldiğinde dekontu imzalayacağını söylemesine rağmen aralarında bazı problemler çıktığını söylediğini belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    İhbar edilen vekili beyanlarında özetle, davacının sözlü talimatıyla davalının müvekkiline ödeme yaptığını, alınan paranın müvekkili tarafından ödendiğini beyan etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı vekili tarafından davalı aleyhine dava açılmışsa da, kredi sözleşmesi dikkate alındığında ...’ ün sözleşmeye müşterek ve müteselsil borçlu olarak imza atan şirketin yetkilisi olduğu, bu nedenle davalının bu kişiye kredi olarak para vermesinde kusurlu olmadığı, ayrıca davacının iddiasına göre davacının borçlu olmadığını bildiği halde ödeme yapması durumunda B.K’nun 62. maddesinin uygulanması gerektiği, dosyadaki bilgi ve belgelerle örtüşmeyen bilirkişi raporuna itibar edilmediği belirtilerek, davanın reddine, asıl alacağın %40" ı oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 26.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara