Esas No: 2020/4803
Karar No: 2022/14709
Karar Tarihi: 20.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/4803 Esas 2022/14709 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2020/4803 E. , 2022/14709 K.Özet:
Sanık, bir iş sözleşmesi gereği bir şirkete verilen iş için teminat senedi istemiş ve senet alarak bono şeklinde düzenletmiştir. Ancak bononun üzerindeki ibare, kesilerek değiştirilmiştir ve senet hukuki süreçlere dahil edilmiştir. Mahkeme, sanığı bedelsiz senedi kullanma suçundan beraat ettirmiş ancak resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum etmiştir. Sanık müdafisi ve mağdurun vekili temyiz etmişlerdir ve Yargıtay, suçun tek bir eylem olarak sahtekarlık suçunu oluşturduğunu, mağdurla sanık arasında hukuki bir ihtilaf bulunduğunu ve bu nedenle suç unsurlarının oluşmadığını belirtmiştir. Bu nedenle, Yargıtay, her iki suçtan da sanığın aklanmasına karar vermiştir. Kararda, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereği, 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA karar verilmiştir.
Kanun maddeleri detaylı olarak belirtilmemiş, sadece BOZULMASINA karar verilen maddenin numarası olan 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi ifade edilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Katılan ... Elektrik Tic. ve San. Ltd. Şti. ile sanığın yetkilisi olduğu ... Mücevherat ... Ltd. Şti. arasında yapılan sözleşme gereği bazı tesislerin elektrik işlerinin yapımının katılan şirkete verildiği, sanığın katılan şirkete işin yapımı için verdiği parayı teminat altına almak amacıyla katılan şirketten teminat senedi istediği, katılan şirketin de teminat senedi olduğunu belirterek sanığa suça konu bonoyu verdiği, sanık tarafından senedin teminat senedi olduğuna ilişkin ibarenin yer aldığı kısmın kesilerek ve senede düzenleme tarihi de eklenerek katılan şirket aleyhine icra takibine konulduğu olayda; eylemin, kül halinde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı, ancak suça konu bononun 31.03.2008 tarihli sözleşmeye istinaden katılan tarafından sanığa verildiği, söz konusu sözleşmede teminat senedi verileceğinin yazılı olduğu, ayrıca bono metninde “teminat” ibaresinin yer aldığı, sanığın aşamalarda değişmeyen savunmasında; katılan şirketin aralarındaki sözleşme şartlarına aykırı davrandığını, bu nedenle uğramış oldukları zararı gidermek için suça konu bonoyu icra takibine koyduklarını beyan ettiği, dosyada mevcut Diyarbakır 1. Noterliğinin 14.10.2009 tarih ve 31244 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sanık tarafından katılan şirkete, aralarındaki sözleşmeye aykırı davranıldığı, bu nedenle şirketlerinin maddi ve manevi zarara uğradığı, buna ilişkin kanuni haklarını kullanacakları şeklinde bildirimde bulunulduğu da dikkate alındığında; Mahkemece sanığın eyleminin iki ayrı suç olarak nitelendirilmek suretiyle hem bedelsiz senedi kullanma, hem de resmi belgede sahtecilik suçlarından iki ayrı hüküm kurulduğu, sanığın eyleminin tek olduğu ve kül halinde belgede sahtecilik suçuna vücut verdiği, somut olayda bononun teminat amacıyla verildiğine dair ibare kesilerek çıkarılmasına rağmen bono içeriğinde de teminat ibaresinin bulunduğu, kaldı ki bononun teminat olduğuna dair sözleşmenin de olduğu ve bu ibarenin kesilmesinin herhangi bir suça temas etmeyeceği, katılan şirket ile sanık arasındaki uyuşmazlığın hukuki ihtilaf arz ettiği ve atılı suçun da unsurları oluşmadığı halde eylemin iki ayrı suç olarak nitelendirilerek bedelsiz senedi kullanma suçundan beraat, resmi belgede sahtecilik suçunda da mahkumiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafisi ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.