Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/12868 Esas 2022/14737 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/12868
Karar No: 2022/14737
Karar Tarihi: 20.09.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/12868 Esas 2022/14737 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2021/12868 E.  ,  2022/14737 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi


    1-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;.
    5271 sayılı CMK'nin 231/8. maddesine 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesi ile eklenen "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez." şeklindeki hükmün ancak yürürlük tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından uygulanabileceği gözetilerek, suç tarihi itibarıyla engel adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında adli sicil kaydında daha önceden verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunduğu gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş olması hatalı ise de mahkemenin 5237 sayılı TCK'nin 51. maddesinde düzenlenen erteleme hükümlerine ilişkin gerekçesinde bir daha suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaat oluşmadığı yönündeki takdir ve uygulaması karşısında; sanık hakkında 5271 sayılı CMK'nin 231. maddesinin uygulanma koşullarının oluşmadığının kabulü gerektiğinden tebliğnamede bu yöndeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş; 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
    2)Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
    Sanığın, suça konu çeklerin eline kimden ne şekilde geçtiğine dair somut bir bilgi verememesi, verdiği yetersiz bilgiler çerçevesinde suça konu çekleri aldığını beyan ettiği ... isimli kişiye dair yapılan tüm araştırmaların sonuçsuz kalması ve kimliğinin tespit edilememiş olması ile katılan şirketin sanıktan suça konu çeklerle birlikte dayanağı olan fatura örneklerini de almış olması nedeniyle dosyada ilgili fatura fotokopilerinin yer aldığı gözetilerek yapılan incelemede sanık tarafından son celse sunulan şirketine ait fatura koçanları içerisinde, suça konu çeklerden keşidecisi Ahmet Özgen olan çeke ilişkin katılanın şirketine çekin dayanağı olarak verdiği faturanın bulunduğu ancak katılanın şirketindeki kaydın aksine üzerinde ''iptal'' ibaresinin yer aldığının mahkemece tespit edilmiş olması karışısında; duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip, sanığın suç kastı ile hareket ettiği yönünde vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bu yönlerdeki bozma düşüncelerine iştirak edilmemiş; 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür
    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
    TCK'nin 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun'un 52. maddesi uyarınca 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, somut olayda elde edilen haksız menfaat miktarı 7251,01 TL( dosyada yer alan ödeme belgelerine göre katılan şirket tarafından kesintiler yapıldıktan sonra suça konu iki çek için sanığa ödenen 4905,58 TL ve 2345,43 TL'nin toplamı ) olduğu halde, adli para cezasına esas temel gün sayısının 725 gün olarak belirlenmesi yerine TCK'nin 158/1-f-son maddesi gereğince temel ceza belirlenirken hatalı şekilde 757 gün olarak belirlenmesi suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının adli para cezasına ilişkin kısımlarından ''757 GÜN'', ''630 GÜN," 12.600 TL'' ibarelerinin çıkarılarak yerine sırasıyla ''725 GÜN', ''604 GÜN'', '' 12.080 TL'' ibarelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara