Esas No: 2021/33090
Karar No: 2022/14731
Karar Tarihi: 20.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/33090 Esas 2022/14731 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/33090 E. , 2022/14731 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
1)Sanık ...'ün, bir şekilde ele geçirdiği çalıntı olduğu tespit edilen suça konu çekleri, diğer sanık ...'a verdiği ve sanık ...'ın da bu çekleri katılanın şirketine vererek nakit karşılığını almak suretiyle tedavüle soktuğu bu suretle sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanık ...'ün suça konu çekleri tedavüle sokan kişi olması ve suça konu çekleri ne şekilde hangi hukuki ilişkiye dayanarak elinde bulundurup, bu çekleri ticari alışveriş sırasında kullanabildiğini açıklamayan beyanları karşısında sanığın çalıntı olduğunu bildiği çekleri kullanarak menfaat temin ettiği anlaşılmakla sanığa yüklenen nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluştuğu, sanık ... yönünden ise suça konu çekler nedeniyle katılanın şirketinden nakit karşılığını alanın sanık olması karşısında sanığın ...'den aldığı çeklere dair sattığını iddia ettiği mallara ilişkin ticari defter, kayıt, belge veya faturalarının araştırılmasından sonra ... ile iştirak halinde hareket edip etmediğinin tespit edilmesi ile sonucuna göre tüm delillerin tartışılarak karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ve dosya kapsamına uymayan gerekçe ile sanıkların beraatine karar verilmesi,
2)Katılanın ifade ve dilekçelerinde bu şekilde sanık ... tarafından sanık ...'a verilmiş çok sayıda çek nedeniyle şikayetlerinin olduğunu beyan ettiği, UYAP sorgulamasında ve dosya arasında yer alan belgelerde sanıklar ... ve ... haklarında, aynı şekilde çalıntı olan ve sanık ...'ün, ...'a verdiği çekler nedeniyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından aynı yargı çevresinde devam eden soruşturma dosyalarının ve açılan kamu davalarının bulunduğunun anlaşılması ve dolandırıcılık suçu yönünden mağdurun aynı gerçek kişi olması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve mükerrer yargılama yapılmaması, sanıkların eylemlerinin her biri yenilenen kararla işlenmiş ayrı suçları mı yoksa bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenen zincirleme suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi bakımından, sanıklar hakkında, ...'ün ...'a verdiği çeklerle ilgili olarak katılana yönelik eylemleri nedeniyle açılan davaların tespit edilmesi, dava dosyaları getirtilip incelenerek özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi, aynı eylemler nedeniyle açılmış dava veya verilmiş hüküm olup olmadığının belirlenmesi; farklı eylemler nedeniyle dava açılmasına rağmen aralarında zincirleme suç ilişkisinin bulunması halinde ise, mümkünse davaların birleştirilmesi, birleştirme olanağının bulunmaması durumunda bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığı tartışılarak, kesinleşmiş hükmün zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.03.2016 tarih, 2014/847 Esas ve 2016/128 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği dikkate alınmadan, eksik inceleme ve değerlendirme sonucu hükümler kurulması,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.