Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/4726 Esas 2022/14702 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4726
Karar No: 2022/14702
Karar Tarihi: 20.09.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/4726 Esas 2022/14702 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanığın temyiz süresinin hükmün tefhim tarihi olan 27.12.2018 tarihinde başlamayacağını ve sanığın öğrenme üzerine 11.02.2019 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğunu kabul etti. Mahkeme, yapılan incelemede dava zamanaşımının denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 17.04.2018 tarihine kadar durduğunu belirterek, bozmaya uyularak yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığını ve sanığın temyiz nedenlerinin yerinde görülmediğini kararlaştırdı. Kararda, ceza davalarında başvurulması olanaklı yasa yolunun süresi, başvuru yapılacak merci ve başvuru şeklinin açıkça gösterilmesi zorunluluğuna dikkat çekilerek, 5271 sayılı CMK'nin 232/6. maddesi ve 263/1. maddesi açıklandı. Ayrıca dosya kapsamından anlaşıldığına göre suç vasfının doğru biçimde belirlendiği ve cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı belirtildi.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nin 232/6. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nin 263/1. maddesi
- 5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi
11. Ceza Dairesi         2019/4726 E.  ,  2022/14702 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi


    Dairemizce de benimsenen, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.02.2007 tarih ve 5/46-39 sayılı kararında da açıklandığı üzere; mahkemece 5271 sayılı CMK'nin 232/6. maddesi uyarınca başvurulması olanaklı yasa yolunun, süresinin, başvuru yapılacak merci ile başvuru şeklinin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi zorunlu olup hükmün açıklandığı tarihte sanığın başka suçtan dolayı hükümlü olarak ceza infaz kurumunda bulunması nedeniyle, mahkemece hüküm fıkrasına, 5271 sayılı CMK'nin 263/1. maddesi gereğince cezaevinde bulunan hükümlünün tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek kanun yollarına başvurabileceğinin de yazılması gerektiği halde, bu hususun hüküm fıkrasına yazılmamış olması karşısında; sanığın temyiz süresinin hükmün tefhim tarihi olan 27.12.2018 tarihinde başlamayacağı, sanığın öğrenme üzerine 11.02.2019 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek ve Mahkemenin temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin 18.02.2019 tarihli ek kararı kaldırılarak ve 5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 08.12.2015 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 17.04.2018 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
    Bozmaya uyularak yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA, 20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara