MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Mahkumiyet

Suç tarihinin, köy karar defterinde en son sahte imzanın atıldığı karar tarihi olan 11/09/2007 olarak mahallinde mahkemesince düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
1-Suç tarihinde köy muhtarı olarak görev yapan sanığın, 17/05/1990-20/08/2003 tarihlerini kapsar köy karar defterinde 01/05/2002 tarihinde ve üzerinde 16/10/2003 tarihli etiket yazılı olan karar defterinde 22/04/2004, 25/02/2005, 15/06/2007, 19/06/2007, 03/08/2007 ile 11/09/2007 tarihlerinde alınan kararlarda katılan ... adına sahte imza atmak suretiyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucu sanığın zincirleme şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de;, muhtarlığa ait olan köy karar defterinin muhtarlıkça açıkta bırakıldığı, başında kimsenin bulunmadığı, karar alındığı sırada işleri nedeniyle hazır bulunmayan karar defterinde imzası eksik olan azaların sonradan gidip imzasını attığı, aldırılan bilirkişi raporlarında katılan adına atfen atılı imzanın sanığın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği somut olayda sanığın söz konusu imzaları attığına dair şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği ancak muhafazasında bulunan defter ve belgeleri gereği gibi muhafaza etmediği, gerekli ihtimamı göstermediği, bunun sonucunda karar defterine sahte imza atılmasına sebebiyet verdiği cihetle; eylemine uyan "görevi kötüye kullanma" suçu yerine suç vasfında yanılgıya düşerek "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabul ve uygulamaya göre;
a) 5237 sayılı TCK madde 62 uyarınca sonuç cezanın 3 yıl 1 ay 15 gün yerine sanığın lehine olacak şekilde 2 yıl 13 ay 15 gün olarak belirtilmiş olması,
Yasaya aykırı,
b) T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.06.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.