Esas No: 2020/2244
Karar No: 2022/1977
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2244 Esas 2022/1977 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/2244 E. , 2022/1977 K.Özet:
Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, taraflar arasında aktedilen acentelik sözleşmesinin hiçbir neden gösterilmeden feshedildiği iddiasıyla davacı tazminat talep etmiştir. Mahkeme, davacıya hakkaniyet ilkesi gereği portföy tazminatı verilmesi gerektiğine hükmetmiş, ancak tazminatın miktarı ve hesaplanma yöntemi konusunda belirsizlik bulunduğundan bozma kararı verilmiştir. İkinci kez görülen davada, bilirkişi kurulu raporunda belirlenen tazminat miktarında hakkaniyet ilkesi gereği %40 oranında indirim yapılması uygun görülmüş ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı temyiz eden davalı vekilinin bütün itirazları reddedilmiştir. Kanun maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 606/1, 2, 3, 610/3 ve 440.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 27.01.2020 tarih ve 2018/1 E. - 2020/34 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 15.03.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında aktedilen acentelik sözleşmesinin hiçbir gerekçe gösterilmeden feshedildiğini ileri sürerek şimdilik 50.000.- TL denkleştirme tazminatının tahsilini talep ve dava etmiş, 30.01.2013 tarihli dilekçesi ile toplam 241.076.-TL tazminatın faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, ilk nihai kararda davacıya hakkaniyet ilkesi gereği portföy tazminatı verilmesi gerektiği hususunun tartışılarak gerekçelendirildiği, belirtilen gerekçelerin de yerinde olduğu kanaatine ulaşılması nedeniyle ikinci kez gerçekleştirilen bozma sonrası çözüme kavuşturulması gerekenin hüküm altına alınan tazminat miktarı ve bu miktarın ne şekilde belirleneceği hususunun olduğu, bu amaçla ikinci bozma ilamı doğrultusunda aldırılan, hesaplama şekli yönünden hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunan bilirkişi kurulu raporunda, “davacı acentenin denkleştirme isteminin (portföy tazminatının) ham karşılığı olarak 353.507,104 TL miktarına ulaşıldığının, şayet davacı acente, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra, başka sigorta şirketleri ile faaliyetlerine devam etmiş ise, bu durum dikkate alınarak hakkaniyet ilkesi gereği, davalı ... şirketinin markasının tanınmış olması dolayısıyla bulunan bu denkleştirme miktarında belirli oranda indirim yapılması gerektiğinin” bildirildiği, taraflar arasındaki sözleşme feshinden sonra davacı acentenin başka sigorta şirketleri ile faaliyetlerine devam ettiğinin ise, son celsedeki beyanları ile davacı vekilinin kabulünde olduğu, sözleşmenin feshinden sonra davacı acentenin başka sigorta şirketleri ile faaliyetlerine devam ettiği hususu da dikkate alınarak, bilirkişi heyeti raporunda belirlenen tazminat miktarında hakkaniyet ilkesi gereği %40 oranında indirim yapılmasının uygun olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 211.504,26 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticaret temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10.835,16 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 16/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.