Esas No: 2020/19308
Karar No: 2022/9385
Karar Tarihi: 21.09.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/19308 Esas 2022/9385 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/19308 E. , 2022/9385 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Yalova 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/06/2018 tarihli ve 2017/85 esas, 2018/546 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 27/10/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli Nazmiye Öztürk hakkında, 26/08/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 31/01/2017 tarihli ve 2016/7551 soruşturma, 2017/359 esas, 2017/321 sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Yalova 4. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede; şüpheli hakkında daha önce Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/45 sayılı soruşturma dosyasında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, ihlal nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak 19/10/2015 tarihinde kamu davası açıldığı hususunun belirtildiği,
2- Yalova 4. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 21/06/2018 tarihli ve 2017/85 esas, 2018/546 sayılı kararı ile,
“Sanık ... Öztürk hakkında, mahkememizce yapılan kovuşturma sonucu akıl hastalığı nedeniyle kendisine isnat olunan kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak boyutta akıl hastalığı bulunduğu anlaşılan sanığa yüklenen suçu işlediği sabit olmasına rağmen 5237 sayılı TCK'nın 32. ve 5271 sayılı CMK 223/3-a maddesi uyarınca akıl hastalığı nedeniyle kusurunun bulunmaması dolayısıyla CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
TCK’nın 57/1-7. maddeleri gereğince sanığın yüksek güvenlikli bir sağlık kurumunda KORUMA VE TEDAVİ ALTINA ALINMASINA” karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği,
3- Dosya arasında bulunan Bursa 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/944 esas ve 2018/234 karar sayılı dosyasının incelenmesinde;
a-) Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 20/02/2015 tarihli ve 2015/45 soruşturma, 2015/204 sayılı kararı ile; 02/01/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun'un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolunun gösterilmediği, tebliğ edilip edilmediği hususunun dosya kapsamından anlaşılamadığı, infazı için 20/02/2015 tarihinde Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
b-) Denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine aykırı davrandığı gerekçesiyle erteleme kararı kaldırılarak Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 21/10/2015 tarihli ve 2015/45 soruşturma, 2015/20152 esas, 2015/18390 sayılı iddianamesi ile Bursa 20. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
c-) Bursa 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/11/2015 tarihli ve 2015/712 iddianamenin değerlendirilmesi sayılı kararı ile; iddianamede sanığın ısrar ettiğini gösterir bir anlatımın bulunmadığı gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verildiği, iddianame Cumhuriyet savcısının iade kararına itiraz ettiği, itirazı inceleyen mercii Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/11/2015 tarihli ve 2015/1293 değişik iş sayılı kararı ile, iade kararında belirtilen hususun yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle itirazın kabulüne, iade kararının ortadan kaldırılmasına kesin olarak karar verildiği,
d-) Bursa 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/03/2018 tarihli ve 2015/944 esas, 2018/234 sayılı kararı ile, ceza ehliyeti bulunmadığından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 32/1. ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/3-a-son maddeleri gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, TCK’nın 57/1. maddesi gereğince koruma ve tedavi amaçlı güvenlik tedbirine hükmedilmesine, yüksek güvenlikli sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınmasına karar verildiği, sanık müdafiinin karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu,
e-) Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 30/11/2018 tarihli ve 2018/1583 esas, 2018/1991 sayılı kararı ile; hükmün kaldırılmasına ve kamu davası açılmasının ertelenmesi kararının usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeden kesinleştirilerek denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle “davanın durmasına” karar verildiği, durma kararının 24/01/2019 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık ... Öztürk'ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 32 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/3-a maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına dair Yalova 4. Ceza Mahkemesinin 21/06/2018 tarihli ve 2017/85 esas, 2018/546 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanığın 26/08/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiası ile yapılan soruşturma sonucunda, 5237 sayılı Kanun'un 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmeden 31/01/2017 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda ise her ne kadar Yalova 4. Ceza Mahkemesince Mahkemesince ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmış ise de,
Sanık hakkında daha önce 02/01/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı kamu davasının açılmasının ertelenmesi ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar verilmesi sonrasında, adı geçen sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle bu suçtan dolayı kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair Bursa 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/03/2018 tarihli ve 2015/944 esas, 2018/834 sayılı kararının istinaf edilmesi üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi'nin 30/11/2018 tarihli ve 2018/1583 esas, 2018/1991 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden bahisle anılan hükmün kaldırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 223/8. maddesi uyarınca yargılamanın durmasına karar verildiği,
26/08/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiasıyla aynı sanık hakkında yapılan soruşturma sonucunda ise, 5237 sayılı Türk Ceza
Kanunu'nun 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmeden 31/01/2017 tarihli iddianameyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda da Yalova 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/06/2018 tarihli ve 2017/85 esas, 2018/546 sayılı kararıyla sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 32 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/3-a maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği, hükmün kanun yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin 2. fıkrasında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle yapılan soruşturmalarda beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği, 4. fıkrasında erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılması gereken durumlar sayılarak, maddenin 6. fıkrasında ise “Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.” hükmüne yer verildiği,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesinde ise, "... soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmünün yer aldığı,
Somut olayda, 02/01/2015 tarihli önceki kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmiş, ancak sanığın yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle kamu davası açılmış ise de, yapılan yargılama sonucunda sanığın ceza verilmesine yer olmadığına dair Bursa 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/03/2018 tarihli ve 2015/944 esas, 2018/834 sayılı kararının istinaf edilmesi üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 30/11/2018 tarihli ve 2018/1583 esas, 2018/1991 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden bahisle anılan hükmün kaldırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 223/8. maddesi uyarınca yargılamanın durmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında,
Bu durumda artık sanık hakkında önceki suçu nedeniyle verilmiş olan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının durma kararı nedeniyle geçerliliği ortadan kalkmış olduğundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/6. maddesindeki şartın gerçekleşmediği ve sonraki eylemin tek başına dava konusu yapılmayıp her iki suça ilişkin dava dosyalarının birleştirilerek tek bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Yalova 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/06/2018 tarihli ve 2017/85 esas, 2018/546 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli Nazmiye Öztürk hakkında, 26/08/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmeden Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 31/01/2017 tarihli ve 2016/7551 soruşturma, 2017/359 esas, 2017/321 sayılı iddianamesi ile Yalova 4. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Yalova 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/06/2018 tarihli ve 2017/85 esas, 2018/546 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 32 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/3-a maddeleri uyarınca “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verildiği, anlaşılmıştır.
Sanık hakkında daha önce 02/01/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesinden sonra, sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle bu suçtan dolayı kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda Bursa 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/03/2018 tarihli ve 2015/944 esas, 2018/834 sayılı kararı ile “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verildiği, sanık müdafiinin kararı istinaf etmesi üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi'nin 30/11/2018 tarihli ve 2018/1583 esas, 2018/1991 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği gerekçesiyle hükmün kaldırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 223/8. maddesi uyarınca yargılamanın durmasına karar verildiği,
26/08/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiasıyla sanık hakkında yapılan soruşturma sonucunda ise, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmeden 31/01/2017 tarihli iddianameyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda da Yalova 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/06/2018 tarihli ve 2017/85 esas, 2018/546 sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 32. ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/3-a maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği, hükmün kanun yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin 2. fıkrasında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle yapılan soruşturmalarda beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği, 4. fıkrasında erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılması gereken durumlar sayılarak, 5. fıkrasında erteleme süresi içerisinde yeniden aynı suçun işlenmesi halinde bu suçun ihlal nedeni sayılarak ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağı, maddenin 6. fıkrasında ise “Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemeyeceği” hükmüne yer verildiği,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesinde ise, "... soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmünün yer aldığı,
Somut olayda, 02/01/2015 tarihli önceki kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmiş ve sanığın yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle kamu davası açılmış ise de, yapılan yargılama sonucunda sanığın ceza verilmesine yer olmadığına dair Bursa 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/03/2018 tarihli ve 2015/944 esas, 2018/834 sayılı kararının istinaf edilmesi üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 30/11/2018 tarihli ve 2018/1583 esas, 2018/1991 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği gerekçesiyle hükmün kaldırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 223/8. maddesi uyarınca yargılamanın durmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında,
Bu durumda artık sanık hakkında önceki suçu nedeniyle verilmiş olan durma kararı nedeniyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının devam ettiği, hukuki geçerliliğini sürdürdüğü, incelemeye konu 21/06/2018 tarihli suçun erteleme kararının ihlali niteliğinde sayılacağı ve TCK’nın 191/5. maddesi gereğince ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağı anlaşıldığından, mahkemece CMK’nın 223/8. maddesinin son cümlesi gereğince düşme kararı verilerek Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulması gerektiği gözetilmeden sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma isteminin değişik gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
D-) Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemesince, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince “düşme kararı” verilmesi ve Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulması gerektiği gözetilmeden sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görüldüğünden; Yalova 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/06/2018 tarihli ve 2017/85 esas, 2018/546 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
21/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.