Esas No: 2021/4236
Karar No: 2022/9409
Karar Tarihi: 21.09.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/4236 Esas 2022/9409 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/4236 E. , 2022/9409 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : İSTANBUL Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1-) İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.10.2020 tarih, 2020/188 esas ve 2020/270 karar sayılı mahkûmiyet hükmü
2-) İstinaf başvurularının esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesinden sonra, sanığın Silivri 8 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü aracılığıyla gönderdiği 27.04.2022, 06.06.2022, 28.06.2022, 19.07.2022, 02.08.2022 ve 06.09.2022 tarihli dilekçelerinde yer alan “...dosyamın temyiz hakkından feragat etmek (cezamın onanması) istiyorum. Gereğinin yapılmasını ve tarafıma ivedi olarak bilgi verilmesini ..... arz ve talep ederim” şeklindeki talebinin, temyiz isteğinden vazgeçme niteliğinde olduğu anlaşıldığından, temyizden vazgeçme nedeniyle hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
B-) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
Sanık müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteminin, 08/03/2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7079 sayılı Kanun'un 94. maddesi ile 5271 sayılı Kanun'un 299/1-1. cümlesine getirilen değişiklik uyarınca; takdiren reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Kolluk görevlilerince şüphe üzerine durdurulan 34 TBJ 70 plaka sayılı takside bulunan sanık ...’e ait siyah renkli poşet içinde yapılan aramada suç konusu metamfetaminin ele geçirildiği olayda; gecikmesinde sakınca bulunan hal nedeniyle saat 16:30’da Cumhuriyet savcısından arama emri alınmış ve arama saati olarak aynı gün saat 17:00’den itibaren iki saatlik süre belirlenmiş ise de, araçtan ele geçirilen uyuşturucunun tartımına dair tutanakların düzenlenme saatlerinin 16.15 olması, arama işleminin saat 16.30’da tamamlandığına ilişkin tutanak düzenlenmesi ve "Adli Kolluk Cumhuriyet Savcısı Görüşme Tutanağı" uyarınca soruşturmaya konu olayın aynı gün saat 17.00’de Cumhuriyet savcısına bildirildiğinin anlaşılması karşısında;
5271 sayılı CMK'nın 2/e, 161 ve 2559 sayılı PVSK'nın Ek 6. maddeleri uyarınca bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenen kolluğun derhal Cumhuriyet savcısına olayı haber verip emri doğrultusunda soruşturma işlemlerine başlaması gerekmekte olup, usulüne uygun adli arama emri veya kararı almadan delil elde etmek amacıyla yapılan arama işleminde usulüne uygun verilmiş bir arama kararı bulunmadığından arama açıkça hukuka aykırı olup, bu arama sonucunda elde edilen delillerin hükme esas alınması da mümkün değildir. Bu nedenle;
Olay yeri ve tarihini kapsayacak nitelikte önleme araması kararı veya CMK’nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde alınmış "adli arama kararı" ve "yazılı adli arama emri" bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, tutuklama koşullarında değişiklik olmaması ve tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanığın tahliye talebinin reddine,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmesine,
21.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.