Esas No: 2021/3846
Karar No: 2022/2028
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3846 Esas 2022/2028 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3846 E. , 2022/2028 K.Özet:
Davacı, davalıya verdiği nakliye hizmetine karşılık toplam 7 adet 59.950 USD bedelli fatura düzenlediği ancak ödeme alamadığı için icra takibi başlattığını ve itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmişti. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermişti. Davacı ve davalı vekili karar düzeltme isteğinde bulundular ancak istekleri reddedildi. Karşılık olarak ise hukuk maddeleri olan HUMK 442. maddesi ve HUMK 442/3. maddesi uyarınca karar düzeltilmesini isteyen taraflardan ayrı ayrı alınacak bakiye harç ve para cezasına karar verildi. Kararda geçen kanun maddeleri HUMK 440. maddesi, HUMK 442. maddesi ve HUMK 442/3. maddesi'dir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 13.06.2019 gün ve 2015/531 - 2019/622 sayılı kararı onayan Daire'nin 01.02.2021 gün ve 2020/6985 - 2021/668 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçelerinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya vermiş olduğu nakliye hizmetine karşılık toplam 7 adet 59.950 USD bedelli fatura düzenlediğini, davalının söz konusu borcu ödememesi üzerine davalı hakkında Bakırköy 2. İcra Müdürlüğü'nün 2009/10837 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptalini davalının %40'tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacının vermiş olduğu nakliye hizmetlerine karşılık tüm bedellerin davalı tarafından davacıya ödendiğini savunarak davanın reddini, davacının %40'tan az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davanın kısmen kabulüne, icra dosyasına vaki itirazın 14.356,00 USD asıl alacak yönünden iptaline, anılan miktara takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa'nın 4/a maddesi gereğince faiz uygulanmasına dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteklerinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekilinin karar düzeltme isteklerinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 44,70 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 709,50 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen taraflardan ayrı ayrı alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 17/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, faturaya dayalı alacağın ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda ispat yükü ödeme savunmasında bulunan davalı üzerinde olup, ödemenin yazılı delille ispatı gerekir. Davalı tarafa ait olan tediye makbuzlarındaki imzanın şoförlere ait olması da dikkate alındığında 41.150,00 USD yönünden ödemenin ispat edilemediği anlaşılmakla bu miktar yönünden davanın kabulü gerekir.
Ayrıca icra takibi nakliye hizmetinden kaynaklanan fatura alacağına ilişkin olduğundan alacak belirlenebilir (likit)tir. Davacı lehine İİK'nın 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun kararına muhalifim.