Esas No: 2020/7459
Karar No: 2022/2065
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7459 Esas 2022/2065 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7459 E. , 2022/2065 K.Özet:
Davacı, ticari plakalı taksiye ait vekaletnamenin sahte olduğunu ve bu sahte vekaletname ile kredi sözleşmelerinin imzalandığını iddia ederek davalı bankaya karşı dava açmıştır. İlk derece mahkemesi davayı reddetmiş, ancak istinaf mahkemesi davacının lehine karar vermiştir. Temyiz edilen kararda, bankanın geçerli bir vekaletnameye uygun olarak davacı adına kredi vermesinin usul ve yasaya uygun olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle davacının temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
BK 49 - Haksız fiil hükümleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ13. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25.06.2018 tarih ve 2013/282 E. - 2018/751 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 25.06.2020 tarih ve 2018/1875 E. - 2020/666 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı ve davacı vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının ... ticari plakalı taksinin sahibi olduğunu, plakanın kiralanması ve diğer resmi işlemler için 05.09.2011 tarihli vekaletnamenin ... isimli kişinin yanında çalışan kişilere noterde tanzim edilerek verildiğini, ancak vekillerin ... ve... olduğu, vekil edenin davacı olarak göründüğü, bankalardan yapılacak kredi işlemlerine ilişkin yetkileri içeren 24.01.2012 tarihli vekaletnamenin sahte olarak düzenlendiğini ve bu sahte vekaletname ile davacı adına vekaleten kredi sözleşmeleri imzalanarak, davacı adına kredilerin çekildiğini, davacının davalı banka tarafından hiçbir aşamada bilgilendirilmediğini, davalının basiretli bir tacir gibi davranmadığını ve vekaletnamelerin geçerliliğini yeterince incelemediğini, bu nedenle kredi borcundan davacının sorumlu olamayacağını, dava dışı kişiler tarafından çekilen kredilerden bakiye olarak 188.799,21 TL borcun göründüğünü, BK 49 gereğince haksız fiil hükümlerine göre bankanın sorumluluğunun bulunduğunu belirterek davacının, davalı bankaya 188.799,21 TL borçlu olmadığının tespiti ile davacıya ait ... plakalı taksi plakası ve aracında bulunan rehin kaydının terkinine ve yargılama aşamasında cebri icra tehdidi altında davacı tarafından bankaya ödeme yapılmak zorunda kalınması halinde ödenen bedelin ticari faizi ile beraber davacıya istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı bankaya 24.01.2012 tarihli vekaletnamenin sunulduğunu, bu vekaletnamenin de gereken yetkileri ihtiva ettiğini, bankanın noterle iletişime geçerek vekaletin geçerliliğini kontrol ve teyit ettiğini, keza kredinin taksitlerin bir kısmının da ödendiğini, kredi kullandırılırken gerekli tüm bilgi ve belgelerin tam olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi, vekaletnameyi düzenleyen noterin sigortacısı olarak davalının yanında davaya feri müdahale talebinde bulunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, dava konusu 24.01.2012 tarihli vekaletnamenin tespiti talebiyle açılan davanın İstanbul 22 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/499 esas ve 2015/384 karar sayılı ilamıyla vekaletname altındaki imzaların davacının eli ürünü olduğu gerekçesiyle reddine karar verildiği ve Yargıtay tarafından onanarak kararın kesinleştiği, davalı bankanın ibraz edilen geçerli bir vekaletnameye göre işlem yaptığı, bu nedenle tanzim edilen kredi sözleşmelerinin de geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince, bankaların güven kurumu olduğu, ancak bankaya sunulan vekaletnamede herhangi bir banka adının ya da kullanılacak kredi türünün belirtilmediği, bu vekaletnameye dayalı olarak dava dışı kişiler tarafından müteaddit defalar aynı şekilde kredilerin kullanıldığı, buna rağmen banka tarafından vekalet verenin bilgilendirilmediği, bu nedenle davalı bankanın oluşan zararda kusurunun bulunduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurularak, davanın kabulüne, davacının davalı bankaya 188.799,21 TL borçlu olmadığının tespitine, karar kesinleştiğinde davacı adına kayıtlı bulunan ... plakalı araç üzerine davaya konu krediler nedeniyle davalı lehine konulan rehnin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, vekaleten kullandırılan kredi nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.Davacının dava dışı kişilere vermiş olduğu vekaletname ile Türkiye Cumhuriyeti'nde bulunan tüm bankalardan diledikleri koşullarla kredi kullanma hususunda yetki verdiği, bu geçerli vekaletname uyarınca dava dışı kişilerin davacı adına kredi kullandıkları, kısmen ödeme yaptıkları, bakiye kısmî ödenmediği anlaşılmıştır. Bankanın geçerli olan vekaletnameye uygun olarak işlem yapması karşısında davacının kredilerden sorumlu olacağı, bunun yanında bankaların güven kurumu olması tek başına vekaletnameye değer vermemesi veya vekaletname içeriğinden açıkça yetki verildiği belirlenen hususlarda ayrıca araştırma yapması zorunluluğunu ortaya koymaz. Tüm bu hususlar karşısında, bankanın vekaletname uyarınca davacı adına kredi kullandırması usul ve yasaya ve vekaletname içeriğine uygundur. Bu nedenlerle davanın reddi gerekirken, yeterli olmayan gerekçeyle mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacının temyiz isteminin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ:Yukarda(1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 17/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.