Esas No: 2021/226
Karar No: 2022/2043
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/226 Esas 2022/2043 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/226 E. , 2022/2043 K.Özet:
Davacı, Cappadocia Ultra Trail ibaresinin marka olarak tescili için başvuru yapmış, ancak davalı şirketin itirazı sonucunda başvurunun kısmen reddedildiği belirtilmiştir. Davacının davalı şirketten önce tescilli markaları bulunduğu savunulmuş ve davalının kötüniyetli olduğu ileri sürülmüştür. İlk derece mahkemesi, davacının marka başvurusundan önce davalının dava konusu ibareyi etkin ve yoğun olarak kullandığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi de bu kararı onaylamıştır. Sonuç olarak, davalıların temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri: 556 sayılı KHK'nın 8/3. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30.09.2020 tarih ve 2020/73 E. - 2020/257 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının "Cappadocia Ultra Trail” ibaresinin marka olarak tescili için TPMK nezdinde başvuruda bulunduğunu, davalı şirketin eskiye dayalı kullanım ve kötüniyet nedenleri ile itirazda bulunması üzerine başvurunun kısmen reddedildiğini, ret kararına yaptıkları itirazın TPMK YİDK tarafından haksız olarak reddedildiğini, davacının davalı şirketten önce tescilli markaları bulunduğunu, eskiye dayalı kullanımın ispat olunması için ciddi bir kullanım ve ayırt edicilik koşulunun sağlanması gerektiğini, hangi mal ve hizmetler yönünden kullanımın olduğunun tespitinin gerektiğini, davalı tarafından sunulan belgelerin bu durumu ispata yeterli olmadığını, davalının kötüniyetli olduğunu ileri sürerek TPMK YİDK’nın 2016-M-1626 sayılı kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacının başvurusunun kötüniyetli olduğunu, söz konusu ibareyi markasal olarak ilk önce müvekkilinin kullandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, davacının marka başvurusundan önce davalının dava konusu ibareyi etkin ve yoğun olarak kullanıldığını ispatlayamadığı, davacının başvuru tarihi olan 13/08/2014 tarihinden en fazla bir ay öncesine dayanan ve davalı şirkete ait olduğu konusunda tereddüt bulunan belgelerin KHK 8/3 anlamında matufiyet, yoğun kullanım aidiyet gibi piyasada maruf hale getirme koşullarını ispata yeterli olmadığı, 556 sayılı KHK'nın 8/3. maddesindeki koşullarının davalı lehine oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 2016-M-1626 sayılı TPMK YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.
Bu karara karşı, davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı şirket ve davalı TPMK vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, "Cappadocia Ultra Trail" isimli bir yarış organizasyonu düzenleyeceğinin sosyal medya ve basında duyulmasından sonra davacının markasını tescil ettirdiği, başvuru yaparken de markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davalı tarafı veya iyi niyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacı güttüğünün kesin kanıtlarla ispat edilemediği, dolayısıyla davacının kötüniyetli olduğu konusu da kanıtlanmadığı, davacının marka başvurusundan önce başvuru ibaresinin davalı tarafça etkin ve yoğun olarak kullanıldığının ispatlanamadığı, davacının başvuru tarihi olan 13/08/2014 tarihinden en fazla bir ay öncesine dayanan ve davalı şirkete ait olduğu konusunda tereddüt bulunan belgelerin KHK 8/3 anlamında matufiyet, yoğun kullanım aidiyet gibi piyasada maruf hale getirme koşullarını ispata yeterli olarak görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.
Karar, davalı şirket vekili ile davalı TPMK vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı şirket vekili ile davalı TPMK vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı şirket vekili ile davalı TPMK vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istekleri halinde aşağıda yazılı 28,10 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine,17/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.