Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/16120 Esas 2013/2246 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/16120
Karar No: 2013/2246
Karar Tarihi: 06.02.2013

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/16120 Esas 2013/2246 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, müvekkilinin kefil olduğu kredi sözleşmelerinin asıl borçlu tarafa ait olmadığını ve müvekkilinin kefil sıfatıyla ödeme yaptığını belirterek davalıdan rücu talep etmiştir. Davalı ise müvekkilinin kefil olmadığını veya kefil olsa bile rücu hakkını kullanabilmesi için asıl borçlunun aciz durumda olduğunu belgelemesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, yapılan ödemenin yasal ve makul bir açıklamasının olmadığını ve davacının talebini reddetmiştir. Yerel mahkeme kararı davalı yararına bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu'nun 488/2 maddesi.
(Kapatılan)19. Hukuk Dairesi         2012/16120 E.  ,  2013/2246 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili ile davalının dava dışı ...Enerji Mim. Elk. Taah. Ltd. Şti. lehine tesis edilen kredi sözleşmelerine müteselsil kefil olduğunu, taraflar dışında başka kefillerinde bulunduğunu, asıl borçlu ...Enerji Ltd. Şti."nin Tedaş"a verdiği teminat mektupları nakde çevrildiği için müvekkilinin toplam 82.010 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını kefil sıfatı ile ödeme yapan müvekkilinin davalı kefile rücu için giriştiği icra takibine yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahı olan Antalya Mahkemelerinin yetkili olduğunu esas yönden ise, müvekkilinin kredi sözleşmelerine kefaletinin bulunmadığını, kefil durumunda olsa bile BK"nun 488/2 maddesi gereğince rücu hakkını kullanabilmesi için asıl borçlunun aciz durumda olduğunu belgelemesi gerektiğini, icra ödeme emrinde borcun sebebinin gösterilmediğini belirterek davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, bankanın ödemek zorunda olduğu ve yapılan ödemeden sonra rücu edebileceği bir bedeli banka ödemeden kefil tarafından ödenmesinin yasal ve makul bir açıklamasının olmadığı, ayrıca parayı bankaya ..."in yatırdığı ..."in bu parayı Tokat Şahin adına Onu temsilen yatırdığını belirtse de ödeme dekontlarından bu hususun anlaşılamadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2) Yerel mahkeme hükmünde yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması denildiği halde davalı tarafından 06.07.2011 tarihli duruşmada alınan (1) nolu ara kararı gereği yapılan yargılama giderleri konusunda bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara