Esas No: 2021/12961
Karar No: 2022/14920
Karar Tarihi: 22.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/12961 Esas 2022/14920 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/12961 E. , 2022/14920 K.Özet:
Sanığın, kayıp bir nüfus cüzdanını bulup üzerine kendi fotoğrafını yapıştırarak kullanması sonucu, çeşitli GSM şirketlerine giderek farklı isimlerle sözleşme imzalayarak bir cep telefonu alıp sonra bunu satarak suç işlediği iddiasıyla Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı belirtiliyor. Mahkeme, sanığın önceden de benzer şekilde suç işlediğine dair kararların olduğunu, bu nedenle mevcut davayı da kapsayan benzer suçlara ilişkin dava dosyalarının da araştırılmasını ve birleştirilmesini istiyor. Mahkeme, sanığın hem \"nitelikli dolandırıcılık\" hem de \"özel belgede sahtecilik\" suçlarını işlediği sonucuna varıyor. Ancak, özel belgede sahtecilik suçu açısından savunma avukatının da dile getirdiği gibi, sanık hakkında uygulanan madde gereğince, suçun mağduru olan GSM şirketi yerine, toplumun tamamı olduğu için sanığın suçunun etkisini gözeterek ön ödeme önerisinde bulunularak karar verilmesi gerektiği belirtiliyor. Mahkeme ayrıca, sanığın daha önce benzer suçlardan mahkum olduğunu da hatırlatarak, mevcut kararla ilgili eksik araştırmaların yapıldığına dair nedenleri detaylı bir şekilde anlatıyor. Bu nedenle 2021/12961 E. ve 2022/14920 K. numaralı davanın bozulmasına karar veriliyor.
Kanun maddeleri:
- TCK'nin 158/1-d maddesi (nitelikli dolandırıcılık suçu)
- TCK'nin 43. maddesi (zincirleme suç hükümleri)
- 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi (özel belgede sahtecilik suçu)
- 5237 sayılı TCK'nin \"Kamu güvenine karşı suçlar\" bölümü (belgede sahtecilik suçu)
- 6518 say
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Sanığın katılan ...'in kaybettiği nüfus cüzdanı üzerine kendi fotoğrafını yapıştırarak kullanmaya başladığı, 30.09.2013 tarihinde ... Bilişim isimli ... bayisine giderek burada katılan adına ... Red İndirim Kampanyası taahhütnamesi düzenlenmesini sağlayarak sözleşmeyi imzaladığı, 01.10.2013 tarihinde ise yine kayılan adına ... İletişim isimli ... bayisinde ... ACAİP akıllı telefon kampanyası taahhütnamesi düzenleyerek 1 adet 1.998,96 TL tutarında ... marka cep telefonunu aldığı, almış olduğu bu telefonu ise piyasaya sattığı, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçları işlediği iddia edilen somut olayda;
1-Kamu Kurum ve Kuruluşları, vb. Tüzel Kişiliklerin Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık suçu açısından yapılan değerlendirmede;
TCK’nin 158/1-d maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunun mağdurunun GSM şirketi olduğu, aynı GSM şirketinin farklı bayilerine karşı işlenen suçun tek bir mağdura karşı işlendiğinin kabul edileceği, buna göre, sanığın, aynı suç işleme kararı ile kanunun aynı hükmünü değişik zamanlarda ve aynı mağdura karşı birden fazla kez ihlal etmesi halinde tek bir suçtan hüküm kurularak TCK’nin 43. maddesi kapsamında zincirleme suç hükümleri gereğince cezasının artırılması gerektiği; yine UYAP kayıtlarının incelenmesinde sanığın Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/100 Esas ve 2014/341 Karar, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/302 Esas ve 2015/379 Karar ile Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/235 Esas ve 2021/286 Karar sayılı kararında benzer nitelikteki fiili nedeniyle aynı GSM şirketine yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükümleri kurulduğu anlaşıldığından, sanık hakkında benzer suçlara ilişkin davalar araştırılarak, mümkünse mevcut dava ile birleştirilmesi, birleştirme mümkün değilse bu davayı ilgilendiren belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması, kesinleşmiş hükümlerin zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme sonucu mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Özel belgede sahtecilik suçu açısından yapılan değerlendirmede;
a- Dosya kapsamına göre, suça konu nüfus cüzdanının aslının ele geçirilemeyip sadece fotokopisinin bulunması nedeniyle, aldatıcılık niteliğinin olup olmadığının fotokopi belge üzerinden tespit edilmesinin mümkün olmaması karşısında, sanığın, katılanın kimlik bilgilerini kullanarak adına ... Red İndirim Kampanyası taahhütnamesi ve ... ACAİP akıllı telefon kampanyası taahhütnamesi düzenlemek suretiyle katılanı borçlandırmak şeklinde gerçekleşen eyleminin, hüküm tarihinden önce 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükümleri karşısında, özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme uyarınca, sanığa ön ödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı,
b- Hükümden sonra 05.07.2022 tarih ve 31887 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7417 sayılı Kanun'un 52. maddesi ile 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'na eklenen “Dava ve Cezaların ertelenmesi” başlıklı Geçici 7. madde ile kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir.” hükmü gereğince sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
c- Kabule göre de; UYAP sistemi üzerinden yapılan araştırmada, sanığın Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/100 Esas ve 2014/341 Karar, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/302 Esas ve 2015/379 Karar ile Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/235 Esas ve 2021/286 Karar sayılı kararında benzer nitelikteki fiili nedeniyle özel belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyetine karar verildiği tespit edilmiş olup, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.04.2014 tarihli, 2013/11-397 Esas ve 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK'nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği gözetilerek, sanık hakkında benzer suçlara ilişkin davalar araştırılarak, mümkünse mevcut dava ile birleştirilmesi, birleştirme mümkün değilse bu davayı ilgilendiren belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması, kesinleşmiş hükümlerin zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 22.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.