Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/16538 Esas 2022/14922 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/16538
Karar No: 2022/14922
Karar Tarihi: 22.09.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/16538 Esas 2022/14922 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıklar hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karşı yapılan itirazın reddedilmesi ve bu karara karşı temyiz yoluyla başvurulmaması sonucu, sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçundan verilen hükümlerle ilgili yapılan temyiz incelemesi sonucunda, sanık ...'ın beraatına, sanıklar ... ve ...'ın nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükümlere yönelik temyiz nedenlerinin yerinde olduğu ve eksik araştırma ve inceleme nedeniyle hükümlerin bozulması gerektiği belirtilmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 158. maddesinde sayılan hallerde adli para cezasının belirlenmesi için suçtan elde edilen haksız menfaat miktarının hesaplanması gerektiği, bu miktarın belirlenmesi sonucunda gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapılarak sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, müşteki bankaya kısmi ödeme varsa bu kısmi ödemeye rızasının olup olmadığı sorulmalı ve sanıklar hakkında TCK'nin 168/4. maddesi uygulanıp uygulanmayacağı karar yerinde tartışılmalıdır.
11. Ceza Dairesi         2021/16538 E.  ,  2022/14922 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi



    Sanıklar ... ve ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik karara karşı itiraz yoluna başvurulması sonucu ilgili mercii tarafından itirazın reddine karar verildiği ve bu karara karşı da herhangi bir şekilde temyiz yasa yoluna başvurulmadığı anlaşılmakla, sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz talepleri sonucunda nitelikli dolandırıcılık ve sanık ...'nın temyiz talebi sonucunda özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlerle sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    1)Sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 tarih ve 232/250 sayılı kararında açıklandığı üzere, onaysız fotokopi niteliğinde olup suret belge özelliği taşımayan belgenin hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı ve aldatıcılık niteliği bulunmadığı, suça konu edilen belgelerin fotokopi olması ve dosya içerisinden belge aslının ya da onaylı örneğinin temin edilemediğinin anlaşılması karşısında; yasal unsurları oluşmayan özel belgede sahtecilik suçundan sanığın beraati yerine mahkumiyetine hükmolunması,
    2) Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
    5237 sayılı TCK'nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise; o takdirde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun'un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenmesi gerektiği, sanık ...'in icra takibinden sonra banka ile görüşerek yapılandırma talebinde bulunduğunu ve ödeme yaptığını beyan ettiği anlaşıldığından, haksız menfaat miktarının kesin olarak tespit edilip gün karşılığı belirlenerek bunun üzerinden sonuç cezanın hesaplanması ve ayrıca müşteki bankaya kısmi ödeme varsa bu kısmi ödemeye rızasının olup olmadığı sorularak sanıklar hakkında TCK'nin 168/4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması, sonucuna göre karar verilmesi gerekir iken eksik araştırma ve inceleme ile hükümler kurulması,
    Yasaya aykırı, sanıklar ... ve ... müdafileri ve sanık ...'nın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 22.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara