Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/5778 Esas 2022/15040 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme kararında, suç tarihi olan 24.09.2009'dan itibaren TCK'nin olağanüstü dava zamanaşımı maddelerine göre kamu davasının düşmesi gerektiği halde hüküm fıkrasında çelişki olduğu, bu nedenle hüküm 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozulduğu ve sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca düşmesine karar verildiği belirtiliyor. Kanun maddeleri şöyle açıklanabilir:
- TCK'nin 66/1-e maddesi, suçun işleniş şekline göre belirlenen ve 10 yıla kadar hapis cezasını öngören suçlarda olağan dava zamanaşımını düzenliyor.
- TCK'nin 67/4. maddesi, suçun işleniş şekline göre belirlenen ve 10 yıldan uzun süreli hapis cezasını öngören suçlarda olağanüstü dava zamanaşımını düzenliyor.
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, bozma kararı verilen hükümlerin yeniden yargılanmadan uygulanabilmesini sağlıyor.
- 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi, olağan veya olağanüstü dava zamanaşımının dolması nedeniyle kamu davasının düşmesini düzenliyor.
- 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi, kamu davasının düşmesini düzenliyor.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi


Mahkemesince hükmün gerekçesinde hatalı bir şekilde bozma öncesindeki mahkumiyet hükmünün kurulduğu 17.04.2014 tarihinden karar verilen 09.12.2021 tarihine kadar zamanaşımını kesen başkaca bir sebebin bulunmaması nedeniyle TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının dolduğu belirtildiği halde, hüküm fıkrasında bununla çelişki arz edecek şekilde suç tarihi olan 24.09.2009 tarihinden 09.12.2021 tarihine kadar TCK'nin 66/1-e ve 67/4. maddelerine göre olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verildiği, oysa ki sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının 20.05.2010 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla Cumhuriyet savcısı ile katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 26.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.