19. Hukuk Dairesi 2012/15819 E. , 2013/1917 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı tarafça müvekkili aleyhine ... İcra Müdürlüğü"nün 2009/41514 Esas sayılı dosyasına konu bononun teminat olarak verildiğini, söz konusu icra takibinin kesinleşmesiyle yapılan haciz sırasında icra baskısı ile iki adet çek verildiğini, bu çeklerin ödendiğini belirterek müvekkillerinin borcu olan kısım çıkarıldığında kalan 8.325.TL"nin istirdatını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacı şirket ile ticari ilişkisi olduğunu bu nedenle diğer davacının davasının husumetten reddinin gerektiğini, takibe konu bononun teminat senedi olduğunu, davacı şirketin cari hesaba göre 7.975,80.TL borcu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda davalı tarafça davacıya gönderilen faturaların davacı tarafça süresinde itiraz edilmeksizin kabul edildiği, davacı defterlerinin kapanış tasdiki olmaması nedeniyle lehine delil olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu bononun taraflar arasındaki sözleşme uyarınca teminat amacıyla verildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı dosyaya sunulan fatura örneklerinde belirtilen vade farkı bedeli ile avukatlık vekalet ücreti katılım bedelinden doğan alacağı bulunduğundan teminat senedinin bu faturalarda yazılı miktar kadarlık bölümünün takibe konulduğunu savunmuş ise de taraflar arasındaki sözleşmede vade farkı istenebileceğine ilişkin hüküm bulunmadığı gibi avukatlık ücreti katılım bedeline ilişkin de herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Vade farkı istenebilmesi için bu konuda taraflar arasında yazılı sözleşme bulunması ya da taraflar arasında bu konuda teamül halini almış fiili bir uygulamanın mevcut olması gerekir.27.06.2003 tarihli ve 2003/1 sayılı İBK"da da belirtildiği gibi mal bedeline ilişkin faturada vade farkı isteneceğine ilişkin kayıt bulunması ve faturaya süresinde itiraz edilmemiş olması fatura münderecatının kesinleşmesi sonucunu doğurup vade farkı istenebileceğine olanak sağlamaz. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.