Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/6079 Esas 2022/15046 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/6079
Karar No: 2022/15046
Karar Tarihi: 26.09.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/6079 Esas 2022/15046 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanık hakkında kasıtlı suç işlendiği gerekçesiyle hüküm açıklanmış ancak suç tarihi tam olarak tespit edilemediği için dosyanın incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, Elektronik Haberleşme Kanunu'nda yer alan düzenlemeler göz önünde bulundurulmadan hüküm verilmiş olması ve Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen geçici bir madde ile ilgili de yeniden değerlendirme yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Kararın sonunda ise bozma kararı verilmiş ve hangi kanun maddelerinin yeniden değerlendirilmesinin gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi, TCK'nin 7. maddesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesi (d) bendi, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi ve 7417 sayılı Kanun'un 52. maddesi ile 5809 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. madde sayılabilir.
11. Ceza Dairesi         2021/6079 E.  ,  2022/15046 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi


    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafisinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
    1-Sanık hakkında, denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de; dosya içerisinde yer alan mevcut bilgi ve belgelere göre, ihbara konu Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/613 Esas ve 2015/516 Karar sayılı dosyasındaki suç tarihinin net olarak tespit edilemediği anlaşılmakla; belirtilen mahkeme dosyasının aslı yada onaylı suretinin getirtilmesi, ikinci suçun denetim süresi içerisinde işlenip işlenmediğinin ve CMK’nin 231/8-son. maddesi uyarınca durma süresi de dikkate alınarak zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin ortaya konulmasından sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma neticesinde sanık hakkındaki mahkûmiyet hükmünün aynen açıklanması,
    2-İkinci suçun denetim süresi içerisinde işlendiğinin ve zamanaşımın gerçekleşmediğinin tespiti halinde; hükümden önce 19.02.2014 tarihli ve 28918 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun’un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilci tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; TCK'nin 7. maddesi uyarınca, özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sanığa usulüne uygun şekilde ön ödeme ihtarı yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    3-Sanığın eylemine uyan 5809 sayılı Kanun’a aykırılık suçunda ön ödemenin gerçekleşmemesi halinde; hükümden sonra 16.03.2021 tarih ve 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli, 2020/81 Esas ve 2021/4 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması ve yine hükümden sonra 05.07.2022 tarih ve 31887 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren 7417 sayılı Kanun‘un 52. maddesiyle 5809 sayılı Kanun‘a eklenen "Dava ve cezaların ertelenmesi“ başlıklı geçici 7. madde ile "kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir'' hükmü gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    4-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara