Esas No: 2020/3679
Karar No: 2022/14950
Karar Tarihi: 26.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/3679 Esas 2022/14950 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2020/3679 E. , 2022/14950 K.Özet:
Köy muhtarı ve kooperatif ikinci başkanı olan sanık, besihane projesi ile ilgili belgeleri sahte imza ile düzenlettiği iddiasıyla yargılanmıştır. Sanık suçlamaları kabul etmemiştir. Ancak tanıkların beyanlarına göre, projeyi hızlandırmak için ufak tefek imzaların atılması konusunda kendisine sözlü olarak izin verilmiştir. Yargıtay'ın verdiği kararlar uyarınca, belgede sahtecilik suçunun oluşması için zarar verme bilincinde ve iradesiyle hareket edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, sanığın suç kastı oluşmadığından beraat kararı verilmesi gerektiği hükmedilmiştir. Ancak, sanığın ertelemeli hapis cezası verildiği ve denetim süresi belirlenirken yasaya aykırı davranıldığı tespit edilmiştir. 5237 sayılı TCK'nin 51. maddesi uyarınca denetim süresinin mahkûm olunan hapis cezası süresinden az olamayacağı belirtilmiştir. Bu nedenle, sanığın denetim süresi 1 yıl olarak düzenlenmelidir. Diğer yandan, sanığa verilen hapis cezasının kısa süreli olmadığı için hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiği hatırlatılmıştır. Bu nedenle, kararın bozulması gerektiği hükmedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/4 fıkrası
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi 3. fıkrası
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1 maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Köy muhtarı ve kooperatif ikinci başkanı olan sanık hakkında, şikayetçi ... ve ortaklarına ait besihane projesi ile ilgili belgeleri şikayetçi adına sahte imza ile düzenlettiği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın aşamalarda istikrarlı olarak üzerine atılı suçlamayı kabul etmemesi, şikayetçi ...'nun sanığa, projeyi hızlandırmak için ne gerekiyorsa yap dediğine ve imza atılmasının da ... olduğu ... dahilinde olmasına tanık sıfatıyla beyanı alınan paydaş ... ...'nun kendisi, şikayetçi ... ve amcaoğullarının sözlü olarak sanığa gerekmesi halinde proje ile ilgili ufak tefek imzaları kendi yerlerine atabileceğini söylediklerine ilişkin beyanları karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.1992 tarih ve 80/98 ile 19.04.2005 tarih ve 221/38 sayılı kararlarında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen ... üzerine borçlu yerine onun adına imza atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği nazara alındığında; sanığın yasal unsurları itibarıyla oluşmayan resmi belgede sahtecilik suçundan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.04.2010 tarihli, 2010/4-71 Esas ve 2010/76 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK’nin 51. maddesiyle bir infaz kurumu haline getirilip, sadece hapis cezasıyla sınırlı olarak kabul edilen ertelemede, denetim süresinin mahkûm olunan hapis cezası süresinden az olamayacak şekilde belirlenmesi gerektiği nazara alındığında; somut olayda anılan emredici düzenlemeye aykırı olacak şekilde, sonuç olarak "1 yıl 8 ay" olarak belirlenen hapis cezası ertelenen sanık hakkında "1 yıl" denetim süresi belirlenmesi,
2- 5237 sayılı TCK'nin 53/4 fıkrası gereğince, kısa süreli hapis cezasının ertelenmesi halinde anılan maddenin 1. fıkrasındaki hak yoksunluklarına hükmolunamayacağı, sanığa verilen "1 yıl 8 ay" hapis cezasının kısa süreli olmaması nedeniyle 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 26.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.