Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/426 Esas 2022/14994 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/426
Karar No: 2022/14994
Karar Tarihi: 26.09.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/426 Esas 2022/14994 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mağdur ile sanığın aralarındaki alışveriş dolayısıyla sanık tarafından 6 adet sahte senet verilmesi sonucu, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarının işlendiği iddiası yapılmıştır. İnceleme sonucunda sanığın suça konu alacaklısı, borçlusu olan 20.000 TL değerindeki 2 adet senedin kendisine verildiğini ve katılımı ile aralarındaki ticari ilişkinin incelenmesi gerektiği belirlenmiştir. Ayrıca, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarının farklı mağdurları olduğu için uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu bağlamda, kararın hükümsüz sayılması ve yeniden inceleme yapılması gereklidir.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptali
- 7188 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen \"aynı mağdura karşı\" ibaresi
- 5237 sayılı TCK’nin 157/1 maddesi ve 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. maddeleri.
11. Ceza Dairesi         2020/426 E.  ,  2022/14994 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi


    Katılan ... ...’e aralarındaki alışveriş dolayısıyla temyiz dışı sanık ... tarafından 6 adet keşideci imzaları sahte senet verildiğinin; sanık ...’nın ise alacaklısı kendisi, borçlusu ise katılan olan iki adet sahte senet düzenleyerek banka aracılığıyla katılana protesto gönderdiği bu şekilde resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarının işlendiğinin iddia ve kabul olunduğu olayda;
    1)Sanık ...’ya isnat edilen eylemlerin suça konu alacaklısı ..., borçlusu ... olan 20.000 TL değerinde 2 adet senede ilişkin olduğu belirlenerek yapılan incelemede; sanık ...’nın savunmasında katılan ve ... isimli kişiye iki adet dükkan sattığını borçlusu ... olan 20.000 TL değerindeki 2 adet senedin de bu sebeple kendisine verildiğini, katılan ...’ün senetleri imzaladığına dair imza sirküleriyle birlikte ... tarafından kendisine getirildiğini beyan etmesi, ... ile yaptığı devir sözleşmesini ve imza sirkülerini dosyaya sunması, katılan ... ...’in devralınan dükkanları sanık mali sıkıntılar yaşadığı için şubeleri olarak gösterdiğini beyan etmesi karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; Sanık ve katılan aralarındaki ticari ilişkinin ne şekilde gerçekleştiği hususundan beyanlarının alınması, gerektiğinde şirket defterlerinin karşılıklı incelemesinin yaptırılması, ...’ın ... adına hareket ... etmediğinin sorulması için CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi, ...’ın yazı ve imza örnekleri temin edilerek, senetlerin ön yüzündeki yazı ve imzaların aidiyeti yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasından sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile mahkumiyet hükümleri kurulması,
    2)Kabule göre de;
    a)Hükümden sonra 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesi gerekliliği,
    b)24.10.2019 tarih ve 30928 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesinin üçüncü fıkrasına “birlikte” ibaresinden sonra gelmek üzere “aynı mağdura karşı” ibaresi eklenmiş olup, anılan kanun maddesinde yapılan değişiklikle uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı nazara alındığında;
    Sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun mağdurunun Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.04.2014 tarihli, 2013/11-397 Esas ve 2014/202 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere “kamu” olduğu, dolandırıcılık suçunun mağdurunun ise katılan ... ... olduğu, dolayısıyla sanığa isnat edilen resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarının mağdurlarının farklı olduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nin 157/1 maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 26.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara