Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/9693 Esas 2022/9570 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/9693
Karar No: 2022/9570
Karar Tarihi: 27.09.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/9693 Esas 2022/9570 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2020/9693 E.  ,  2022/9570 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    1) 20/08/2014 tarihli olay tutanağında, durdurulan ... plakalı araç sürücüsünün ... adına düzenlenmiş olan kimliği ibraz ettiği, sürücü belgesi istendiğinde araca doğru yöneldiği ve araçta bulunan diğer iki kişi ile birlikte farklı yönlere kaçtıkları, Diclekent cami önünde sanık ...’in yakalandığının belirtildiği, alınan kolluk ifadelerinden araç sahibinin ... olduğu, aracın ... isimli iş yerine kiraya verildiği, iş yeri sahibi ...’ın aracı ...’a kiraladığı, ...’un aracı ...’dan aldığının anlaşıldığı, sanık ...’ın kollukta alınan ifadesinde araca binmediğini ifade ettiği, ancak mahkemedeki “araçta ben uyuyordum, uyandığımda... trafik polislerinin yanındaydı, yolun kenarında cami vardı, bende elimi yüzümü yıkamak için camiye gittim, geri döndüğümde... olay yerinde kaçmıştı, polisler araçta yapmış olduğu aramada aracın ön kısmı cep kenarında uyuşturucu madde bulunmuştur, suç benim üzerime kalmıştır” şeklindeki savunması karşısında; sanığın ifadesinde ismi geçen... isimli kişinin ve araçtan kaçan diğer kişilerin tespiti ile olay tutanağı ve ...’ın ifadesinde ismi geçen ... hakkında soruşturma yapılıp yapılmadığının araştırılması, soruşturma yapılmamış ise kimlik bilgilerinin araştırılarak tespit edildiği takdirde duruşmaya çağrılıp dinlenmeleri, dava açılmış olması halinde davaların birleştirilmesi, 20/08/2014 tarihli olay tutanağını düzenleyen tutanak görevlilerinin tanık olarak dinlenip gerekli görülmesi halinde teşhis işlemi yaptırılması gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    2) Kabule göre de; 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin infaz işlemlerinde, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamak üzere çıkarılan ilk uyarılı başvuru davetiyesinin tebliği üzerine, müracaatta bulunmayan sanığın, aynı Kanunun 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için; "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen başvuruda bulunmadığı takdirde, sanık hakkında kamu davasının açılması gerektiğinden; inceleme konusu olayda ikinci uyarı yapılmadığı için kamu davasını açma koşulları oluşmadan dava açılmış olması nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve denetimli serbestlik dosyasının infazına devam edilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, yargılamaya devam edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 27/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.













    Hemen Ara