Esas No: 2012/17139
Karar No: 2013/1885
Karar Tarihi: 31.01.2013
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/17139 Esas 2013/1885 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin (4) adet fatura ile davalıya toplamda 425.024,15 TL tutarında ham kanola yağı sattığını, davalının sadece 39.000 TL ödemede bulunduğunu, müvekkilinin kalan borcun ödenmesi için çektiği ihtara davalının borçları olmadığı yolunda cevap verdiğini, davalının müvekkiline gönderdiği hesap dökümü faksı ile borçlarını nakit ve muhtelif çeklerle ödediğini beyan ettiğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu yapılan faturalar ve fatura içeriği mallarla ilgili olarak tarafların ticari ilişkide bulunmadığını, faturalara konu malların müvekkiline teslim edilmediğini, dava dilekçesinde bahsedilen hesap dökümü ve bilgilerinin davalı şirket ve kayıtlarıyla bir ilgisinin bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının mal teslimini kanıtlayamadığı, yemin teklif hakkını da kullanmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, takibe konu faturalardan kaynaklanan alacağın bakiye kalan kısmının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı yan takip konusu faturalardaki malları teslim almadığını savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda ilişkinin fiktif olduğu taraflar arasında gerçekleşen bir ilişki olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davalı şirket yetkilisi ... konuyla ilgili hazırlık soruşturması sırasında tanık olarak verdiği 05.11.2009 günlü beyanında; “Ben ... yetkilisiyim ... ile benim yetkilisi olduğum şirket arasında 2006 yılında ticari alışverişimiz oldu bana fotokopileri gösterilen benim yetkilisi olduğum şirkte adına kesilen faturalar doğrudur faturalarda belirtilen malı oğlum tarafından 2006 yılında alınmıştır ve alınan ürün bedelleri toplamı yanlış hatırlamıyorsam 425,000 TL"dir ve bu ürün bedelleri 2006 yılı içinde değişik tarihlerde ödenmiştir...” demiştir. Öte yandan davalı tarafça 2006/6, 2006/8 ve 2006/9 dönemine ilişkin KDV beyanname örneklerinde davacı yandan (4) belge ile KDV hariç 360,181 TL tutarında mal ve hizmet aldığını beyan ettiği, ancak davalı şirketin bağlı bulunduğu ... Vergi Dairesine dava tarihi olan 05.01.2010"dan sonraki bir tarih olan 24.06.2010"da verdiği düzeltme formunda davacıdan almış olduğunu beyan ettiği (4) belge ile 360,181 TL tutarındaki mal alımına yer vermediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca açıklanan bu yönler üzerinde yeterince durulup karar yerinde tartışılarak gerekli görüldüğünde konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.