Esas No: 2021/42633
Karar No: 2022/15007
Karar Tarihi: 26.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/42633 Esas 2022/15007 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/42633 E. , 2022/15007 K.Özet:
Bir şüphelinin müşteki firma ile olan hukuki ihtilaftan kaynaklı alacaklarını tahsil etmek amacıyla şirketin bilgisi olmadan sözleşmeler yaptığı iddiası üzerine yapılan soruşturmanın yeterli olmadığı belirtilerek, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına yapılan itirazın reddedilmesine ilişkin kararın bozulması istendi. Kararda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160., 170/2. ve 172. maddelerine değinilerek, savcının suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluştuğunda iddianame düzenlemesi gerektiği belirtildi.
Kanun maddeleri:
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesi: Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği belirtilir.
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 170/2. maddesi: Savcının yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açması gerektiği belirtilir.
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 172. maddesi: Cumhuriyet savcısının, suçun işlendiğine dair yeterli şüphenin oluşmaması durumunda, kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar vereceği belirtilir.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 01.06.2021 tarih ve 2021/9135 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 23.06.2021 tarih ve KYB-2021/75318 sayılı ihbarname ile;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na muhalefet ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12/10/2020 tarihli ve 2020/20060 soruşturma, 2020/20976 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 22/12/2020 tarihli ve 2020/7669 değişik iş sayılı kararının "5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, şüphelinin müşteki ... Uluslararası Nakliyet ve Ticaret A.Ş. ünvanlı firmada 2015-2017 yılları arasında çalıştığı, şüphelinin müşteki firmada çalışırken firmaya ait olan alacakları tahsil amacıyla firmanın bilgisi olmaksızın sözleşmeler yaptığı, bu sözleşmeler aracılığıyla alacakları tahsil ettiği, şüphelinin bu sözleşmelerde kendisini "yeni alacaklı" olarak yansıttığı iddiası üzerine 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na muhalefet ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından yapılan soruşturmada, müşteki firma ile şüpheli arasında Bakırköy 26. İş Mahkemesinde iş sözleşmesinden kaynaklı davanın bulunduğu, şikayete konu olayın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu gerekçesi ile Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca 12/10/2020 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair verilmiş ise de,
Müşteki vekilinin şikâyet dilekçesinde isim ve adreslerini bildirdiği tanıkların beyanlarının alınması, şüphelinin dosya arasında yer alan 11/10/2017 tarihli talep hakkından feragat sözleşmelerini imzalamaya yetkisinin bulunup bulunmadığının araştırılması, bu sözleşmelerin hukuki mahiyetinin ve geçerli olup olmadığının ilgili firmalardan sorulması, sözleşme konusu ödemelerin şüpheli tarafından tahsil edildiği iddia olunmakla banka kayıtları üzerinde inceleme yapılması, gerektiğinde sözleşmeye taraf firma yetkililerinin beyanına başvurulmak suretiyle sözleşmelerin geçerli olup olmadığının karşılanması, toplanacak diğer deliller ve yapılacak etkin soruşturma sonucuna göre şüphelinin müşteki firmanın bilgisi dışında tanzim olunan sözleşmeler yoluyla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 55 ve 62. maddeleri ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 155/2. maddesinde yer alan haksız rekabet ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarını işleyip işlemediğinin tartışılması ve hukukî durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, sadece şüphelinin beyanının alınması suretiyle yapılan eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itiraz üzerine soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 12.10.2020 tarihli 2020/20060 Soruşturma ve 2020/20976 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 22.12.2020 tarih ve 2020/7669 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 26.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.