Esas No: 2022/55
Karar No: 2022/15012
Karar Tarihi: 26.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/55 Esas 2022/15012 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2022/55 E. , 2022/15012 K.Özet:
İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi, sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına karar vermişti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf başvurusunu esastan reddetti ve karar kesinleşti. Daha sonra sanık müdafii yargılamanın yenilenmesi talebinde bulundu, ancak mahkeme talebi reddetti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, kanun yararına bozma istemiyle dosyayı inceledi. Ancak yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmanın mümkün olmadığına karar verildi. Kanun maddeleri şöyle: Türk Ceza Kanunu'nun 158/1-f, 62 ve 52/2. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309, 311, 318 ilâ 321. maddeleri.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 09.11.2021 tarih ve 2021/20513 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 24.12.2021 tarih ve KYB-2021/138230 sayılı ihbarname ile;
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 158/1-f, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 1.720,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/02/2019 tarihli ve 2018/370 esas, 2019/48 sayılı kararının, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinin 04/11/2020 tarihli ve 2019/2193 esas, 2020/1641 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek kesinleşmesini müteakip, sanık müdafii tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/01/2021 tarihli ve 2018/370 esas, 2019/48 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/02/2021 tarihli ve 2021/212 değişik iş sayılı kararının "İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/01/2021 tarihli kararı ile yargılamanın yenilenmesi talebinde ileri sürülen hususların yeni bir delil niteliğinde olmadığı gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiş ise de, sanık müdafii tarafından yargılamanın yenilenmesi talep dilekçesinde, müvekkilinin adına kayıtlı olan telefon hattını askere gitmeden önce kardeşine bıraktığını ve kardeşininde söz konusu suça konu telefon hattını kaybettiğini, ... şirketine ait hattın müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında ... isimli şirkete taşınarak dolandırıcılık suçlarında kullanıldığını beyan ettiği, dilekçesine ek olarak sunulan, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 08/09/2017 tarihi ve 2016/85435 soruşturma, 2017/13898 esas sayılı iddianame, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 22/01/2019 tarihi ve 2017/20183 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığı kararı, Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 03/07/2019 tarihi ve 2016/5050 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığı kararı, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/06/2017 tarihi ve 2016/40760 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığı kararı örneklerinin suçta kullanılan telefon hattının farklı yerlerde dolandırıcılık suçunun işlenmesi amacıyla kullanıldığını ve dosya taraflarının farklı kişiler olduğunu doğrular nitelikte olması karşısında, yargılamanın yenilenmesi talebi olarak ileri sürülen delillerin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 318 ilâ 321. maddeleri uyarınca yargılamanın yenilenmesini gerektirecek mahiyette olup olmadıklarının tespiti bakımından, kabule değer görülerek, toplanacak diğer delillerle birlikte değerlendirildikten sonra, yargılamanın yenilenmesinin kabul veya reddine karar verilmesinin uygun olacağı gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi gereği görüşüldü:
5271 sayılı CMK’nin Üçüncü Kısım Üçüncü Bölümünde, yargılamanın yenilenmesinin “Olağanüstü Kanun Yolları” arasında sayıldığı, kesinleşmiş bir hükümle sonuçlanan davanın hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülebilmesi için 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311. maddesi uyarınca;
a) Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliğinin anlaşılması,
b) Yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçek dışı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiğinin anlaşılması,
c) Hükme katılmış olan hakimlerden birinin, hükümlünün neden olduğu kusur dışında, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir cezayla mahkumiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiş olması,
d) Ceza hükmünün, Hukuk Mahkemesi'nin bir hükmüne dayandırılmış olup da bu hükmün kesinleşmiş diğer bir hükümle ortadan kaldırılmış olması,
e) Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte gözönüne alındıklarında, sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanmasıyla mahkum edilmesini gerektirecek bir nitelikte olması,
f) Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olmasının gerekeceği nazara alınarak somut olay değerlendirildiğinde; yargılamanın yenilenmesi talebini konu alan dilekçede belirtilen hususların, yargılama sırasında alınan savunmalarda da dile getirilen ve mahkemece kabul edilmeyen hususlara ilişkin olduğu, bu doğrultuda yargılama aşamasında yerel mahkemece temas edilen, bilgi sahibi olunan, incelenen, hüküm verilirken göz önüne alınan ve istinaf aşamasında da değerlendirilen olaylara ilişkin olarak yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmanın mümkün olmadığı; yargılamanın yenilenmesi kurumu, kesin hükme karşı öngörülen olağanüstü yasa yolları arasında yer aldığından, bu yola başvurulabilmesi için ortaya konulan gerekçelerin, yeniden yargılamaya başlanmasını gerektirecek nitelik, önem ve ciddiyete sahip olmasının gerektiği, dosya kapsamına ve ileri sürülen hususlara göre CMK‘nin 311. maddesinde sınırlı olarak sayılan sebeplerden herhangi birisinin gerçekleşmediği anlaşılmakla; İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.01.2021 tarihli, 2018/370 Esas ve 2019/48 Karar sayılı yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine dair ek kararına yönelik itirazın reddine ilişkin merci İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.02.2021 tarih ve 2021/212 Değişik İş sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin CMK'nin 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 26.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.