Esas No: 2018/1328
Karar No: 2022/9607
Karar Tarihi: 27.09.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2018/1328 Esas 2022/9607 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2018/1328 E. , 2022/9607 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : İSTANBUL ANADOLU 3. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1-) Beraat (sanık ... hakkında)
2-) Mahkûmiyet (Diğer sanıklar hakkında)
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1-) Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelenmesinde:
Anayasa Mahkemesinin, TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının ve 7242 sayılı Yasa ile yapılan değişikliğin, infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilmiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-) Sanık ... hakkındaki beraat hükmünün avukatlık ücreti yönünden incelenmesinde:
1136 sayılı Kanun'un 168. maddesi ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak; bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün yargılama giderlerine ilişkin fıkrasından sonra gelmek üzere; “Sanık ...’ın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre 3.600 TL vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanığa verilmesine,” fıkrasının eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-) Sanıklar ..., ..., ......, ...ve ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin temyiz incelenmesinde:
Sanıklar ... ve ... hakkında mahkûmiyete esas alınan eylemlerde ele geçen uyuşturucu maddenin “AB-PİNACA” sentetik uyuşturucu maddesi olduğu ve suç tarihinden sonra 16.12.2013 tarih 2013/5742 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile 2313 sayılı Kanun kapsamına alındığından ve Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/04/2022 tarih, 2017/609 esas, 2022/245 sayılı kararı ve dosya içeriğine nazaran sanıklar ...ve ... hakkında tebliğnamede bu yönde bozmayı isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
CMK'nın 150/3. maddesi gereğince "alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır." şeklindeki düzenleme karşısında, suç tarihi itibarıyla sanıkların üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun cezasının alt sınırı itibarıyla zorunlu müdafii tayininin gerekmediği, ancak 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile TCK’nın 188/3. maddesinde yapılan değişiklikle hapis cezasının alt sınırının on yıl hapis cezası olarak değiştirildiği, savunmaların alındığı 19.09.2014 tarihinde 6545 sayılı Kanun'un yürürlükte bulunduğu ve CMK’nın 150. maddesi uyarınca uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun cezasının alt sınırı itibarıyla zorunlu müdafii tayinini gerektirdiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilerek sanıkların savunma hakkının kısıtlanması,
Kanuna aykırı sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
4-) Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelenmesinde:
İletişimin tespiti tutanakları içerikleri ile dosyadaki diğer bilgi ve belgelere göre, kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilemeyen sanığın savunmasının aksine, kullanıcı şahıslarda ele geçirilen uyuşturucu maddeler ile ilgisi olduğuna ve diğer sanıkların eylemine iştirak ettiğine dair kuşkuyu aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
27.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.